Önemli Noktalar
- Dr. Maria Montessori, hassas dönemleri özellikle düzen, hareketin geliştirilmesi, dil ve duyuların geliştirilmesine ilişkin dört başlık altında toplamıştır.
- Düzen için hassas dönem doğumdan altı yaşına kadar sürmekle beraber doğumdan üç yaşına kadar daha yoğun olduğu görünmektedir.
- Hareket için hassas dönem doğumdan altı yaşına dek sürer ve 2 yaşından 4 yaşına kadar daha yoğun gerçekleşir.
- Duyuların geliştirilmesi için hassas dönem de doğumdan altı yaşına dek sürer ve yine 2 yaşından 4 yaşına kadar daha yoğun gerçekleşir.
- Dil için hassas dönem doğumdan 6 yaşına kadar sürdüğü düşünülüyordu ancak Steven Pinker tarafından yapılan yeni bir araştırma dil becerilerine karşı duyarlılığın 12 yaşına kadar sürdüğünü öne sürmektedir.
Dr. Maria Montessori, hassas dönemleri özellikle düzen, hareketin geliştirilmesi, dil ve duyuların geliştirilmesine ilişkin dört başlık altında toplamıştır. Hassas dönemler boyunca, çocuklarımız bu alan ve çevreleri hakkında bilgi edinir. Ayrıca muhakeme ve mantıksal düşünme kabiliyetini oluştururlar. Doğru hazırlanmış bir çevreyle, çocuğa yeterli derecede duyusal keşif ve duyuların eğitimi imkanının sağlanması son derece önemlidir.
Düzen için hassas dönem
Düzen için hassas dönem doğumdan altı yaşına kadar sürer. Ancak doğumdan üç yaşına kadar daha yoğun olduğu görünmektedir.
Bu dönem boyunca, çocuklar nesnelerle insanlar arasındaki ilişkileri anlamaya ihtiyaç duyar. Sadece bunlar tutarlı olduklarında güvenmeyi öğrenirler.
Çocuklar kendi içlerinde uyuma ulaşmadan önce bazı düzenlemeler yapmak gerekir. Çünkü çevrenin tasarımı ve organizasyonu, günün rutinleri, ebeveynleri, bakıcıları ve öğretmenleri ile olan ilişkilerde, düzenin sağlandığı bir çevre sağlamak önemlidir. Dolayısıyla, bu dönem boyunca, günlük rutinler ve monotonluk, çocuğa daha fazla uyum ve güven verecektir.
Düzen için hassas dönemde, çocuklar çevreden edindikleri izlenimleri sınıflandırabilir ve kategorilere ayırabilirler. Bu onlara bir emniyet ve güven hissi verir. Bu dönemde çevrelerine duyacakları güven kendi özgüvenlerinin de temelini oluşturacaktır. Rutinler kadar devamlılık da önemlidir. İç düzenini oluşturmak için bir dış düzene ihtiyaçları vardır. Örneğin bizim işleri yaparken bir düzenimiz var mı? Belirli bir örüntüyü takip ediyor muyuz? Çocuklarımız biz bu düzeni uygularken bizi gözlemliyor mu? Eğer cevabınız evet ise, çocuklarımız da bir düzeni takip etmeye başlarlar.
Düzen, çocuğa kendini yönlendirebileceği bir referans çerçevesi sağlar. Dolayısıyla, tutarlılık ve rutinler çok önemlidir.
Hareket için hassas dönem
Hareket için hassas dönem doğumdan 6 yaşına dek sürer. Ancak 2 yaşından 4 yaşına kadar daha yoğun gerçekleşir.
Tek bir hareket türüyle sınırlı olmaksızın, çocuklarımız bu dönemde kendi isteği doğrultusunda en karmaşık hareketleri yapabilecek güce sahiptirler.
Hareketlerin hassas dönemi çocuklarımızın bağımsızlığını artırır. Ayrıca çocuklarımıza kendi yeterliliklerini gözlemleme imkanı verir. Bu nedenle çok önemlidir.
Bu dönem boyunca çocuklar görgü ve incelikleri öğrenir. Çok küçük detaylarla ilgilenir ve etraftaki yetişkinlerin hareketlerini taklit ederler. Bu dönem boyunca, elini ve ayrıca dengeyi geliştirme ihtiyacı içerisinde olurlar. Bu dönemlerde fiziksel ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabilir ve farklı alanlarda gelişmeleri için doğru oyuncak, ekipman, çevreyi onlara verebilirsek, gelişimlerinin de o denli hızlı olmasını sağlayabiliriz. Hareket gelişimi bilişsel gelişimi de tetikleyecektir.
Duyuların geliştirilmesi için hassas dönem
Duyuların geliştirilmesi için hassas dönem de doğumdan altı yaşına dek sürer. Ve yine 2 yaşından 4 yaşına kadar daha yoğun gerçekleşir.
Çocuklarımız dış dünyayı duyuları aracılığıyla kavrarlar. Bu duyular hayatta kalmak içindir. Duyularla ilgili organlar, yalnızca kullanılırsa ve geliştirilirse olgunlaşır. Örneğin, bir haftalık kedi yavrusunun bir gözünü iki hafta kapatırsanız, gözünü açtığınızda kör olacaktır. Organ olgunlaşmamıştır. Bebekler kulaklarında bir enfeksiyon ile doğarsa, eğer hemen tedavi edilmezse kulak gelişemeyeceğinden duyma hissini geliştiremeyecektir.
Montessori felsefesi öğretmenlerinden Dr. Silvia C. Duboyov’dan alıntı yapalım. “Duyular zekamızın çevreye katıldığı kanaldır ve zeka bu sayede gelişir.” Stereognostik, barik, termik ve kinestetik gibi görsel, işitsel, koku alma, tatma ve dokunma duyuları çocukların çevreyle iletişimi, kendisiyle kurduğu araçlardır. Çevre hakkında bilgi sağlarlar. Aynı zamanda duyusal alım ve yorumlamadan sorumlu sinir merkezlerinin oluşumuna neden olurlar. Çocuklar çevreyle iletişime geçtiğinde duyularıyla öğrenirler. Hem psikolog hem de doktor olan Dr. Maria Montessori, bu dönemde sağlanan duyular açısından zengin bir çevrenin çocuğa duyularla ilgili kelime bilgisini zenginleştirme ve çevresini yorumlamadan sorumlu çok çeşitli sinir ağları meydana getirme imkanı verdiğini belirtmiştir. (Gelişmiş Montessori Metodu, Sayı I, s.194)
Bu dönem boyunca, çocuğun algıları netleşir. Bütün duyusal izlenimlerini organize etme ve sınıflandırma konusunda kuvvetli bir dürtüye sahiptir. Dolayısıyla bu dönemde, çocuklarımızın farklı duyularını hassaslaştıracak ve çalıştıracak uyaranlarla, aktivitelerle uğraşmaları, bütünsel gelişimleri açısından çok güzel fırsatlar sağlayacaktır. Kidokit uygulamamızda bu konularda sunduğumuz aktiviteleri inceleyebilirsiniz.
Dil için Hassas Dönem
Bu dönemin doğumdan 6 yaşına kadar sürdüğü düşünülüyordu. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi Steven Pinker tarafından yapılan yeni bir araştırma var. Ve bu araştırmaya göre, dil becerilerine karşı duyarlılığın 12 yaşına kadar sürdüğünü öne sürülmektedir.
Dil patlaması genellikle 2 yaşında gerçekleşir. Yazma ve okuma ile ilgili patlama ise 3,5-4,5 yaşlarında olur.
Bu aşamada, eğer kendi çevresindeyse, çocuklar zorluğuna bakmadan kolay bir şekilde yeni bir dili öğrenebilirler. Çocuklar bilinç dışı olarak, etrafını saran zorlayıcı dili taklit etmek için konuşma organlarını geliştirmektedirler. Aksansız konuşmak bu şekilde mümkün olabilmektedir.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için “Hassas dönemlerde ne olur?” ve “Hassas dönemlerin nitelikleri ve engelleri” ile ilgili yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Yazan ve Derleyen:
Funda Güngör Akpınar, Montessori Eğitmeni, Association Montessori Internationale
Özel Mutlu Panda Montessori Anaokulu Kurucusu