Önemli Noktalar
- Çocuğu iyi gözlemlemek, verdiği sinyallerin, ihtiyaçlarının farkında olmak, bu ihtiyaçlara zamanında ve doğru cevap vermeyi bilmek çok önemli.
- Sürekli durmaksınız konuşmak, bir şey öğretmeye çalışmak yerine ilişkiyi, bağı ve ihtiyacı gözetmek, duygu ve hareketlerini çocuğa aynalamanın çocuklar üzerindeki çok daha olumlu etkiler bırakacağı söyleyenebilir.
Geçen gün güzel bir tatil beldesinde anne-çocuk birlikteliğinde gördüğüm farklı, ancak içeriği benzer örnekler, bende bu yazıyı bir an önce yazıp sizinle bu konuyu paylaşma isteği oluşturdu.
Yazacağım deneyimlerin birinde 2 yaşlarında erkek diğerinde 1-2 yaşlarında kız olarak birer anne-çocuk vardı.
Deniz keyfimiz boyunca ilk gün üç dört şezlong arkamda oturan anne, kız çocuğuyla durmadan konuştu. Bir başka günde bir anne oğul arasında aynı silsile vardı. Gerçekten abartmıyorum. Aaaa bak ağaç, aaaa bak kuş, aaaa bak bulut… Aaaa bak bu ne renkmiş. Bu uzunmuş bu kısaymış. Aaa şu neymiş, bu böyleymiş gibi, birbirini takip eden cümleler akşam otele dönene kadar kesilmedi. Ayyyy valla yahu kendimi çocuğun yerine koydum. Zavallıcık düzgün konuşabilse “Yaaahu anne bir dakika dur allanı seversen ” der miydi diye düşündüm. “İnsan 7-8 saat boyunca konsantre olup dinleyemez ki. Neticede biz de çocuğuz.” diye cevap verir miydi acaba çocuklar. İşte ilk insanın konuşmak ya da dinleme örgüsünün oluşum haline bir örnek.
Fuzuli Sesler
Belki de bu çocuklar ilerde kimseyi konuşturmayacaklar veya dinlemeyecekler. Çünkü herkesin sesi fuzuli gelecek. Yok saymayı öğrenecekler. Ya da hep susacaklar kim bilir. Doğru anlaşılmasını isterim ki, kuşkusuz bu ebeveynler uzmanların “çocuğunuzla bol bol konuşun, dil gelişimi için bu elzem” uyarılarını dinleyen ve uygulamaya çalışan anneler.
Burada uzmanların da öneride bulunurken altını, üstünü, sağını, solunu iyice doldurmaları gerek diye düşünüyorum. Çocuğu iyi gözlemlemek, verdiği sinyallerin, ihtiyaçlarının farkında olmak, ihtiyaçlara zamanında doğru cevap vermek çok önemli. Kişisel bir şey ama bebeklerde veya küçük yaştaki çocuklarda sinyalleri gözlemlemek daha kolay görünür bana. Gözlerini kaçırıyorsa, başka yöne bakıyorsa, kafasını geri çeviriyorsa ya da tepki vermiyorsa, her ne yapıyorsanız bir ara vermenin, olanı kısa ve basitçe dillendirip durmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sürekli durmaksınız konuşmak, bir şey öğretmeye çalışmak yerine ilişkiyi, bağı ve ihtiyacı gözetmek, duygu ve hareketlerini çocuğa aynalamanın çocuklar üzerindeki çok daha olumlu etkiler bırakacağını söyleyebilirim.
Kendine Ebeveynlik
Sevgili ebeveynler, benim yazılarımda genelde çıkış noktam şu oluyor. Kendimizi iyi tanırsak, kendi üzerimizde çalışırsak çocuklarımıza da keyifli bir yerden ebeveynlik yapabiliriz. İnsan kendine şefkatle ebeveynlik yaptıkça, çocuğuna ebeveynlik de doğal, renkli ve keyifli oluyor. O yüzden yazılarımda ve seanslarda sizi kendi çocukluk yolculuğunuz üzerinde düşünmeniz için destekliyorum.
Şimdi şöyle bir kendi çocukluğunuza dönün. Küçükken maruz kaldığınız şeyler sonunda verdiğiniz kararlar, sonsuza kadar sizinle gelmek zorunda değil. Mutlu ve keyifli bir hayat siz neyi, neden, nasıl yaşadığınızı yetişkin bilinci ile sorgulamaya, fark etmeye ve farklı seçimler yapmaya başladığınızda başlar. Değişim için ilk adım farkındalıktır.
Düşünün!
Şimdi lütfen bir düşünün.
Ebeveynler olarak kendinize, kendi çocuk hallerinize bir bakın, acaba siz küçükken nasıldınız?
Size acaba bebekken, çocukken nasıl davrandılar?
Siz ilk yürümeye başladığınızda nasıl davrandılar?
Düşüp kalktığınızda şefkat mi gördünüz yoksa azarlandınız bir de üstüne dayak mı yediniz?
Ağladığınızda nasıl tepki aldınız?
Kendinizin çocuk versiyonu olmak nasıl bir şeydi?
İyi duygular hissettiriyor mu çocukluğunuzu düşünmek?
Sürekli peşinizde dolaşan, sizi koruyup kollamaya çalışan ebeveynler mi vardı, yoksa ilgisini hissetmediğiniz, ya da sık sık azar işittiğiniz ebeveynler mi vardı?
Ebeveynliğe önce kendinizden başladığınız, kendinizi bol şefkat ve anlayışla sarmaladığınız bir gün olsun.
Kidokit Editörü, Eğitimci, Ebeveyn Danışmanı & Koç