Önemli Noktalar
- Dokunma duyusu taktil duyu olarak da isimlendirilmektedir.
- Deri en büyük sensöriyel (duyusal) organdır ve basınç, dokunma, çekme, titreşim, ısı vb. durumları algılar.
- Dokunma duyusu ile ilgili karşımıza çıkan hipersensitive belirtiler dokunuşlardan rahatsız olma, ani dokunuşlara aşırı tepki gösterme, başkalarına yakın durmakta rahatsızlık duyma vb gibi belirtilerdir.
- Hiposensitive belirtiler ise, hafif dokunuşların farkında olmama (ancak sıkı bir temas olduktan sonra hissetme), uyku sıkıntılarının yaşanması – Uykuya dalmakta zorlanma vb gibi belirtilerdir.
- Dokunma duyusunu beslemek ve geliştirmek adına dokunma sepetleri, dokunma yastıkları, dokunma kartları, dokunma kitapları vb gibi malzemeler kullanılabilir.
Bu yazımızda dokunma duyusu ve bu duyunun gelişmesi için ne tür materyaller kullanabileceğinizden bahsedeceğiz. Dokunma duyusu aynı zamanda taktil duyu olarak da isimlendirilmektedir.
Vücudumuzun iki türlü dokunma algısı vardır:
Savunma sistemi: Ağırlığa veya beklenmedik dokunmalara karşı cevabımızı oluşturur.
Ayırım yaptırıcı sistem: Çevremizdeki eşyalara dokunarak, haklarında bilgi sahibi olmamızı veya öğrenmemizi sağlayan çevresel uyaranlara cevabımızı oluşturur.
Deri en büyük sensöriyel (duyusal) organdır. Her şeyden önce basınç, dokunma, çekme, titreşim, ısı vb. durumları algılar. Ayrıca duyu reseptörleri derinin üstünde farklı yerlerde farklı sıklıkta bulunurlar.
Dokunma duyusu ile ilgili karşımıza çıkan problemlere şu örnekler verilebilir:
Hipersensitive belirtiler yani dokunmaya karşı fazla “hassas” olma durumu:
Mesela:
- Dokunuşlardan rahatsız olma,
- Ani dokunuşlara aşırı tepki gösterme,
- Bununla birlikte başkalarına yakın durmakta rahatsızlık duyma,
- Saç tarama, saç kesimi gibi öz bakım becerilerinde rahatsızlık duyma,
- Grup ortamlarından (yakın temaslar, ani dokunuşlar vb.) kaçınma,
- Belirli dokulardan rahatsızlık duyma,
- Yeme zorlukları – Yeni gıdaları denemekte zorlanma,
- Yüzükoyun yatmaktan çok rahatsız olma,
- Oyuncakları ağız ile keşfetmeme (bu dönem oral dönemi olduğu için bu davranışı bekliyoruz) vb.
Şimdi gelelim hiposensitive belirtilere yani dokunmalara karşı “duyarsız ˝olma durumuna:
Mesela:
- Hafif dokunuşların farkında olmama (ancak sıkı bir temas olduktan sonra hissetme),
- Uyku sıkıntılarının yaşanması – Uykuya dalmakta zorlanma, uykuyu sürdürmekte zorlanma,
- Alt değiştirme, banyo ve kıyafet değiştirme sırasında aşırı bir huysuzluğun yaşanması,
- Kendini tırmalama, ısırma ve/veya cimcikleme,
- Oyun oynarken, arkadaşlarını itme, çekme ve çarpma gibi olumsuz hareketler,
- Vibrasyon gibi yoğun uyarı veren materyallerden hoşlanma vb.
Peki, dokunma duyusunu beslemek ve geliştirmek adına ne tür malzemeler kullanabiliriz:
Mesela:
- Dokunma sepetleri,
- Dokunma yastıkları,
- Dokunma kartları,
- Dokunma kitapları,
- Dokunma havuzları,
- Dokunma torbaları,
Dokunma Topları
Farklı dokunma topları, dokunma duyusunu geliştirmek adına çok güzel materyallerdir. Üstelik çocukların bilişsel ve fiziksel gelişimleriyle de bağlantılı olarak hangi yaşlarda ne gibi faaliyetlerle bu malzemeleri ne şekilde kullanabilecekleri Kidokit videolarında verilmektedir.
Öncelikle iki yaşında çocuğunuzun her türlü maddeye olumsuz bir reaksiyon göstermeden dokunabilmesini bekleriz. Mesela kum, çamur, oyun hamuru, jöle, tüylü oyuncaklar gibi (doku ayırt etme oyunları favorimiz). Hatta yine bu yaşlarda net ve derin basınçlar/dokunuşlar çocuğunuzu rahatlatır (keyifli masajlara devam!) Ayrıca iki yaşını doldurmuş çocuklarımızın da bu sene içinde vücutlarının bir bölgesine dokunulduğunda o alanı hissedip tespit etmelerini bekleriz. Bu nedenle siz de bu tür küçük oyunlar oynayabilirsiniz. Çünkü hem doku (dolayısıyla da duyu:) hem de vücut bölgelerinin isimlerini öğretmek iletişim becerileri açısından faydalı olacaktır.
Çalışmaların Amaçları ve Faydaları
Bu tür duyu çalışmalarını hem çocuğunuzun eline vereceğiniz ve hissetme çalışmaları yapabileceğiniz farklı dokudaki maddelerle yapabilir hem de farlı dokudaki zeminlerde sürünme, emekleme ve yürüme çalışmalarıyla pekiştirebilirsiniz. Özellikle buradaki en önemli ipucu çocuğunuzun bu maddelerle temas edecek yerlerinin çıplak olmasıdır ki dokuyu hissetmesi mümkün olsun. Mesela çıplak ayakla sahilde, taşta ya da çimlerde yürümek, top havuzunda sürüklenmek, deniz kenarında birlikte yatıp hafif dalgaları kucaklamak, mutfakta farklı sebze, meyveleri soyma ve ikram etme çalışmaları, un, oyun hamurları, kinetik hamurlar, terapi hamurları ya da kille minik sanat çalışmalarına başlamak için bu yaşlar çok keyifli ve elverişlidir.
“Çocuklarımızın duyu gelişiminde önem vermemiz gereken bir alan: Vestibüler sistem” ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Diğer önemli temel duyumuz olan “proprioceptif duyu sistemi” ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
“Çocuklarda duyu gelişimi ve duyuların uyarılması” ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
“Çocuklarda dokunma duyusu gelişimi” konusunda bilgi almak için tıklayınız.
“Bebeklerde dokunsal hassasiyet” konusunda bilgi için tıklayınız.
“Çocuğunuzun işitsel duyu gelişimi” konusunda bilgi için tıklayınız.
“Çocuğunuzun koku, tat ve görsel duyu gelişimi” konusunda bilgi için tıklayınız.
Yazan: Nimet Altıok, Ergoterapist
Kidokit Kurucu Ortağı ve Scandic O.T. İstanbul Merkezi Kurucusu
Sensory Scandic O.T. İzmir Merkezi Kurucu Ortağı