Önemli Noktalar
- Beynin çalışması, çevreden sürekli olarak gelen bilgilerin paylaşılması kanalıyla gerçekleşir.
- Çocuklarımız her şeyi özümserler.
- Bir yetişkin olarak çocuklarımız için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri, onların hayatlarının başlangıçlarından itibaren mümkün olan en iyi hazırlanmış ortamı sunmaktır.
- Lateralizasyon (farklılaşma), hafıza, bilinç halleri, uyku motifleri, rüya görme beynin çalışması hakkında düşünülmesi gereken 5 şeydir.
Beynin çalışması, çevreden sürekli olarak gelen bilgilerin paylaşılması kanalıyla gerçekleşir. “Beyinde kablolaşma: Miyelinleşme” yazımızı mutlaka okumanızı öneririz. Öncelikle çocuklarımız her şeyi özümserler. Beyin, sadece küçük bir kısmını kullanarak, sanat, müzik, bilim, kültür gibi insan medeniyetinin yapmış olduğu her şeyi üretmek için çalışmaktadır.
Bir yetişkin olarak çocuklarımız için yapacağımız en iyi şeylerden biri, onların hayatlarının başlangıçlarından itibaren mümkün olan en iyi hazırlanmış ortamı sunmaktır. Çocuk eğer daha duyumsal ve bilişsel aktiviteler, uyarılarla tanışırsa, çok daha fazla beyin hücresi göreve çağrılacak ve muazzam insan potansiyeli çok daha iyi bir şekilde gelişecektir. Ayrıca çalışan zihin yaşamın ilk yılında iyi nitelik ve miktarda bilgi almak zorundadır. Dr. Maria Montessori, 2 yaşında bir çocuğun bile tam bir insan olduğunu ileri sürmektedir.
Beynin çalışması hakkında düşünülmesi gereken 5 şey vardır:
- Lateralizasyon (Farklılaşma)
- Hafıza
- Bilinç Halleri
- Uyku Motifleri
- Rüya Görme
Lateralizasyon (Farklılaşma)
Lateralizasyon, beynin bir yarım küresinin baskın bir işlev üstlendiği süreci ifade eder. Beş ya da altı yaşına kadar, beynin herhangi bir yarım küresinin herhangi bir işlevi üstleneceğine inanmaktadır. Daha sonra beş ila altı yaş arasında yarım küreler uzmanlaşmış hale gelir. Her bir yarım kürenin özel fonksiyonları vardır. Sol yarım küre ağırlıklı olarak lineer, sistematik bir şekilde çalışır. Bu, dil, matematik ve planlama ile ilişkili yarım küredir. Sağ yarım küre bütünsel bir şekilde işlev görür. Bu yarım küre, dans etme, şarkı söyleme, sanatsal ve yaratıcı arzularla ilişkilidir. Ayrıca her ne kadar farklı uzmanlıkları olsa da, bu iki yarım küre tüm işlevlerinde birbirleriyle iletişim halindedirler. Üstelik her insanda sağ ve sol olasılıklar vardır.
Özellikle bazı aktiviteler sağ ve sol yarım kürenin birlikte çalışmasını sağladığından bilişsel gelişime katkıları oldukça yüksek olmaktadır. Bu tür aktivitelere Kidokit uygulamamızda sıklıkla yer verilmekte; aynı zamanda sizlere gönderdiğimiz haftalıklarda da bu tür aktivitelerden bahsetmekteyiz.
Hafıza
Hafıza bilginin depolanmasıdır. Fakat hafızanın nasıl ve nerede oluşturulduğu hakkında net bir anlayış yoktur. 1920’lerde ve 1930’larda, bir nörobilimci, Wilder Penfield M.D., hafıza ile ilgili önemli bir çalışma yapmıştır. Penfield, belirli hafıza türlerinin beyinde nerede saklandığını haritalandırmaya çalışmıştır. Üstelik farklı beyinleri inceleyip, katılımcıda ne tür hafızaların meydana geldiğini ortaya çıkararak bir zihin haritası oluşturmuştur. İncelediği nokta ile ilişkili hafızanın, o hususi hafızanın depolandığı nokta olduğuna inanmıştır. Çok daha yeni bir hafıza depolama ve geri çağırma (hatırlama) teorisi, Dr. Michael Talbot tarafından altmışlı yılların sonlarında geliştirilmiştir. Üstelik onun teorisi, insan vücudundaki her hücrenin bir hologram olduğunu öne süren daha bütünsel bir teoridir. Hafızanın sadece beyinsel bir kavram olmayıp, vücudun her yerinde hafıza hücreleri bulunduğu sonucuna varmıştır.
Ayrıca hafızayı sınıflandırmanın farklı yolları vardır. Hafıza ile ilgili detaylı bilgi ve uzmanlar bu hususta aynı fikirde değildir. Son olarak hafızanın sınıflandırılması ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Bilinç halleri ve uyku motifleri
İlk olarak bilinç halleri ve uyku motiflerini bir arada inceleyeceğiz. Yeni doğan bebekler doğumdan itibaren çevrelerine yanıt verir ve çevreleriyle etkileşim halinde olur.
Bir yetişkinin bu cevabı alabilmesi için, yeni doğan bebeğin (ve küçük çocukların) bilinç halleri hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Ayrıca uygun hallerde uygun uyaranlar sunulması önemlidir.
Eğitimli bir gözlemci, bir bebeğin, her bir bilinç halinde negatif veya pozitif bir uyarana hangi tepkiyi vereceğini çabucak tahmin eder hale gelmektedir. Bebeğin bilinç hallerini tanımayı ve bunları öngörmeyi öğrenmek ebeveynler için de oldukça faydalıdır, bu sayede bebeklerinin beslenme, uyuma, etkileşim, vb. durumlar için uygun olup olmadıklarını bileceklerdir.
Bilinç hali, temel bir düzenleyici sistemdir. Bilinç halleri beyin dalgaları ve beyindeki elektriksel dürtülerin iletilme oranı ile ilgilenir. Aynı zamanda beyinde beta, alfa, teta ve delta bilinç dalgaları vardır.
Beta Dalgaları:
Beta dalgaları, bir kişinin normal düzeyde uyanık halde olmasına neden olur. Saniyede 18-40 devirde salınır. Bu bizim en verimli halimizdir, ancak bu durumda olmak için kişinin iyi dinlenmesi, normal kan şekeri seviyesine sahip olması ve hemen bulunduğu an ve konuma odaklanması gerekir.
Alfa Dalgaları:
Alfa dalgaları kişinin sakin, rahat bir halde olmakla birlikte uyanık olmasına neden olur. Hayal kurmaya neden olur ve çoğu zaman müzik tarafından uyarılır. Alfaya girmek, bir kişinin betaya dönüp daha fazla konsantre olmasına yardım eder. Alfa dalgaları saniyede 8-18 devirde salınır.
Teta Dagaları:
Teta dalgaları dakikada 4-7 devirde salınır. Bu bilinç hali çocuklarda oldukça yaygındır. Ayrıca uykunun ilk evresinde de meydana gelir. Yaratıcı aktivitelerde zaman geçiren bazı yetişkinler de teta halinde olurlar.
Delta Bilinç Dalgaları:
Delta hali saniyede 1-3 devirde salınır. Bu çok derin bir uyku halidir. Nefes alma yavaşlar, kalp atış hızı yavaşlar, aslında her şey yavaşlar. Bazı insanlar, meditasyon konusunda oldukça yetenekliyseler uyumadan da delta haline geçerler.
Uyurgezerler ve sayıklayanlar dışında, genellikle insanların motor becerileri uyku süresince kapanır.
Çocuklar anne rahminde yaklaşık yedinci ayda REM uykusunu annesiyle senkronize etmeye başlar. Uykunun derin, aktif, arada hal, uyanık, tetikte olma hali, uyanık ama mızmız hal ve ağlama olmak üzere 6 haliyle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Rüya Görme
Rüyalar zihnin gün içinde edinilen bilgiyi kişinin deneyim veri tabanına aktarma ve bütünleştirme yoludur. Küçük çocuklar, uykularını etkileyen yoğun bir rüya döneminden geçerler. Hatta 6-7 ay civarında çocuklar daha fazla rüya görmeye başlarlar ve bu durum onun çevrede çok daha hareketli olması ile ilişkili görünmektedir. Yürüme çağındaki küçük çocuklar sık sık gece karabasanı görürler. Çocukların hayatlarındaki şeyler üzerinde kontrolleri olmadığını fark etmeye başlamalarının buna sebep olduğuna inanılır. Güçsüz hissetmeye başlarlar. Üstelik gerçekte yaşanan ya da TV’de izlenen korkutucu deneyimler gibi bazı durumlar çocukların karabasan görmesini tetikler.
Eğer çocuğunuz karabasan görüyorsa ve siz de onu sakinleştirmeye gittiyseniz, onu uyandırdığınızdan emin olun aksi takdirde siz de yaşadığı karabasanın bir parçası olursunuz. Çocuğunuzu sakinleştirin ve en az on beş dakika uyanık tutmaya çalışın ki bu sayede tekrar aynı rüyaya geri dönmesin.
Çocuklar çok fazla karabasan görmeye başladığında uyumaktan korkmaya başlar ve bu durumda sizinle uyumak ister. Bu senaryodan kaçınmaya çalışın çünkü bu terk edilmesi zor bir alışkanlık haline gelecektir. Çocuğun bir gece lambası olabilir ve gece sizi çağırırsa yanına geleceğinizi hatırlatın. Bunun dışında Ççğu çocuk üç yaşına gelince karabasanlardan kurtulur. Önemli bir kısmı ise bu tecrübeyi hiç yaşamadan bu yılları geçirmektedirler.
Zihin için psikolojik yiyecek “doğru bilgi” olarak adlandırılır ve bu, çocuğun temel zihinsel programını oluşturmak için kullandığı materyallerdir. Yaşamın ilk evresinde çocuklarımız kendi gerçekliklerini yaratırlar. Çevreyi doğru bilgi ve gerçek şeylerle idare etmek biz yetişkinlerin görevidir.
Bilgi duyular aracılığıyla alınır ve bu tüm yaşam boyunca kullanılacak temel “algısal yapıları” oluşturur. Etrafındaki insanlar, onların sevgisi, ilgisi, doğru uyarım ve sağlıklı gıda çocuğumuzun zihnini çalıştırması için ihtiyaç duyduğu şeylerdir.
Ayrıca ilk materyallerden nöronal yollar kurulur ve beynin temel birleştirici yapıları oluşur. Yollar ve motifler olacaktır. Deneyimler kanalıyla oluşacaklardır.
Yazan ve Derleyenler:
Dr. Gülay Kara, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Muayenehane Hekim