Önemli Noktalar
- Gebelik dönemi; günlük kalori, alınması gerekli sıvı, protein, vitamin, mineraller, temel ve eser elementlerin ihtiyacının arttığı bir dönemdir.
- Gebelikte günlük öğün sayınızı en az beş olacak şekilde tekrar ayarlayın.
- Su her ne kadar öyle gözükmese de aslında temel bir besin maddesidir ve anne adaylarının günde en az iki litre sıvı almaları gerekir..
- İdrar renginizin açık sarıdan daha koyu sarı bir renkte olması (idrar yolu enfeksiyonunuz yoksa) sıvı alımınızın yetersiz olduğunun habercisidir.
Hamilelikte hafta ve aylara göre beslenme – Genel öneriler
İlk olarak hamilelikte dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmelisiniz. Sıvıyı bol miktarda almalısınız. Doktorunuzun verdiği demir içerikli preparatları düzenli olarak almalısınız. Bunları yapıyorsanız normal sınırlar içinde kilo almak, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı bir bebek doğurmak ve doğum sonrası formunuzu korumak için beslenmeyle ilgili size düşenleri tümüyle yerine getiriyorsunuz demektir.
Öncelikle gebelikte beslenme, anne adaylarının üzerinde önemle durmaları gereken bir konudur. Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik geçirmek, gebeliğe özgü belirtileri yaşamamak veya az yaşamak çok önemlidir. Ayrıca bebeğinizin potansiyeli olan kiloya ulaşmasını ve dünyaya yeterli besin depolarını oluşturmuş olarak gelmesini sağlamak, rahat bir lohusalık dönemi geçirmek, lohusalıkta bebeğinize vereceğiniz sütünüzün kaliteli olmasını sağlamak için gebelik öncesinden gelen beslenme alışkanlıklarınızı gebelikte tekrar gözden geçirmeniz önemlidir.
İlk bilmeniz gereken, bu yazıyı okuduğunuzda gebeliğinizin hangi döneminde bulunursanız bulunun geç kalmadığınızdır.
Beslenme konusunda atacağınız her olumlu adım mutlaka hem size hem de bebeğinize yararlı olacaktır.
Son aylarınızda bile beslenmenizde yapacağınız iyileştirmeler önemlidir. Çünkü bebeğinizin doğum sonrası altı aylık dönemde ihtiyacı olan demir ve vitamin depolarını oluşturmasını sağlar.
Gebelik; günlük kalori, gerekli sıvı, protein, vitamin, mineraller, temel ve eser elementlerin ihtiyacının arttığı dönemdir. Bu artmış olan ihtiyacı karşılamak için vücudunuz size çoğu durumda yol gösterecek. Ayrıca açlık-tokluk merkezlerinin gebeliğe uyum sağlamak amacıyla değişen işlevleri sayesinde bu ihtiyaçlarınızı karşılamış olacaksınız.
Bununla birlikte gebelikte önerdiğimiz beslenme şekli, temel besin maddelerinden hepsinin yeterince ve düzenli alınması şeklindedir. Temel besin maddelerinin şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar hariç her birinden hergün belli miktarlarda mutlaka alınmalıdır. Şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar (yağların temel besin maddeleri içinde önemleri büyüktür. Burada kastedilen aşırı “yağlı” yiyeceklerdir) ise besleyici özellikleri düşük ve kalorileri yüksek olan gıdalardır ve size ve bebeğinize yararları yoktur.
Vitaminler…(?)
Gebelikte bazı özel durumlar hariç düzenli vitamin kullanımı mutlaka gerekli değildir. Çünkü gebelik dönemi boyunca ihtiyaç duyduğunuz vitaminlerin tümü düzenli beslenme yoluyla alınabilir.Ve doğru olanı da budur. Şu ana kadar varlığı saptanmış vitaminler dışında vücudun kullandığı çok vitamin vardır ve bunlar keşfedilmeyi beklemektedir.
Ayrıca düzensiz beslenip vitamin ilaçlarına güvendiğinizde gerekli olan ihtiyacınızın tümüyle karşılanmadığından emin olabilirsiniz. Erken gebelik dönemindeki şiddetli bulantı ve kusmalarla beslenme yetersizliği gösteren anne adaylarındaysa ek vitamin vermekteyiz.
Demir
Kan yapımında önemli yeri olan demir için ise farklı şeyler söylenebilir: Ne kadar demir içeriği yüksek besinlerle beslenirseniz beslenin, gebelikte ihtiyaç duyduğunuz demiri alabilmek için belli bir gebelik haftasından sonra (genellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren) düzenli olarak demir içeren ilaçlar kullanmalısınız.
Ayrıca alacağınız demirin bebeğinizin demir depolarının oluşmasındaki önemini unutmayın.
Tüm bu demir ihtiyacının besinlerden karşılanabilmesi için alınması gerekli besin miktarı normalden fazla kalori içerir ve bu yüzden uygun bir beslenme biçimi değildir.
İkiz ve çoğul gebelik taşıyan, kansızlık bulguları gösteren, ya da gebeliğin sonlarına gelmiş olmasına rağmen demir ilaçları kullanmamış anne adaylarında daha yüksek dozlarda demir tedavisi gerekebilir.
Gebelikte günlük öğün sayınızı en az beş olacak şekilde tekrar ayarlayın.
Burada amaç midenin aşırı dolmasını ve size rahatsızlık vermesini engellemektir. Toplam alacağınız gıdayı üç öğün yerine beş ya da daha fazla öğünde yemek. Böylece erken gebelikte bulantı şikayetlerinizi, geç dönemlerinde de mide yanması ve şişkinlik şikayetlerinizde yardımcı olacaktır.
Su her ne kadar öyle gözükmese de aslında temel bir besin maddesidir.
Suyu ve sıvı içeren gıdaları gebelik öncesi döneme göre daha fazla miktarlarda almanız kabızlık yaşamanızı engellemeye yardımcı olacak ve özellikle yaz aylarında halsizlik şikayetlerinizin azalmasını sağlayacaktır.
İdrar renginizin koyu sarı renkte olması (idrar yolu enfeksiyonunuz yoksa) sıvı alımınızın yetersiz olduğunun habercisidir.
Günlük aldığınız sıvıları yemekler arasında almalısınız. Bu durum midenizin aşırı dolmasını engellemeye önemli katkılarda bulunur.
Kahve ve Çaylar
Kahve içme alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirmelisiniz. Günde bir fincan ya da maksimum iki fincan tüketmelisiniz. Kahvenin olumsuz etkisi olmamasına karşın fazla kafein, dolaşım sisteminizin etkilenmesine ve uykusuzluğa neden olabilir. Dahası, yüksek miktarlarda kafeinin (günde 10 fincan ya da daha fazla) düşük, erken doğum ya da bebekte gelişme geriliği yaptığına dair bazı çalışmalar bulunmaktadır. Kafein içeren diğer sıvılar (kolalar, çeşitli çaylar) için de aynı öneriler geçerlidir.
Çay konusunda ise kahve konusunda söylenenlerden biraz daha fazla şeyler söylemek gerekir. Çay, kafein dışında teofilin denen bir madde ve niteliği tam olarak belirlenmemiş bazı maddeler içerir. Aşırı miktarlarda (günde 10 fincandan fazla) tüketildiğinde içerdiği kafeinin yaptığı olumsuz etkilere ek olarak, besinlerle alınan demirin emilimini de azalttığı bilinen bir içecektir. Bu yüzden gebelikte çay tüketiminin de günde iki fincan ile kısıtlanması gerektiğine inanmaktayız.
Suni Tatlandırıcılar
Suni tatlandırıcılar içlerinde genellikle aspartam adlı bir madde içerirler. Bu maddenin gebelikte kullanımında bir sakınca bulunmamıştır. Ancak fenilketonüri (doğumsal bir aminoasit metabolizma bozukluğu) tanısı konmuş anne adaylarının bu tatlandırıcıları doktorlarına danışarak kullanmaları gerekir.
Alkol Kullanımı
Alkol diğer bir bölümün konusu olmasına rağmen burada özet olarak değinmek gerekir: Alkol bebek üzerinde gelişimsel kusurlar yaratabilen bir maddedir. Bu kusurları yaratan günlük dozun alt sınırı belirlenemediğinden, gebelikte kullanılmaması gereken bir maddedir.
Sigara Kullanımı
Sigara kullanımı da ayrı bir bölümün konusu olmasına rağmen beslenmeyle yakın ilişkisi yüzünden burada değinmek gerekir: Sigara verdiği tüm zararların dışında iştahı da kesen maddeler içerir. Sigarayı mümkün olduğunca azaltmak mutlaka olumlu etkiler yaratır. Ancak bilinçli bir anne adayının gebelik döneminde sigaradan ve sigara içilen yerlerden tümüyle uzak durması gerekir.
Tuz Kullanımı
Yıllar boyu anne adaylarına hekimler tarafından tuzsuz diyet önerilmiştir. Bunun altında yatan düşünce de preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) gelişiminde vücutta tuz ve su tutulmasının birincil mekanizmadır. Tuz alımı durdurulduğunda bu normaldışı durumun gelişmeyeceği varsayımıydı. Günümüzde bu uygulama artık kabul görmemektedir.
Gebelikte vücutta sıvı tutulması gebeliğin normal seyrinin bir parçasıdır. Ve bu sürecin kesintiye uğraması sakıncalıdır.
Preeklampside ani kilo alımı ve sıvı tutulması tuz alımıyla ilgili değildir. Bu yüzden anne adaylarının yemeklerine yeterince tuz katmalarında bir sakınca yoktur.
Preeklampsi gelişimini engellemek için önceleri anne adaylarına hekimler diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar rutin olarak vermekteydi. Ancak bu ilaçlar da sıvı ve elektrolit dengesini bozduklarından gelişmesi muhtemel problemleri önlemezler. Hatta tümüyle normal seyreden bir gebelikte bile sıvı-elektrolit dengesizlikleri oluşmasına neden olabilirler.
Anne adaylarının gebelikte artmış iyot ihtiyacını karşılamak amacıyla iyotlu tuz kullanmaları önerilir.
Sıvılar
Gebelikte vücudun sıvı miktarı artar ve kan hacmi yaklaşık %50 oranında genişler. Amnios sıvısı da yaklaşık olarak üç saatte bir tümüyle yenilenir. Bu nedenle anne adayının vücudundaki sıvı dengesi çok önemlidir.
Son olarak anne adaylarının günde en az iki litre sıvı almaları gerekir.
Hamilelik dönemi, doğum ve doğum sonrası ile ilgili ayrıntılı bilgiler içeren bu bölümümüz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe tarafından hazırlanmaktadır