23. HAFTA SİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER
Artık gebelikte 23. hafta dönemine girdiniz. İlerleyen haftalarda bebeğinizin alanı bol olduğundan tekmeleme, yumruklama, omuz atma gibi değişik hareketleri birbirinden ayırt eder duruma geleceksiniz.
Hatta karnınızdan da hareketleri takip edersiniz.
Her bebek kendine özgü bir hareket etme alışkanlığı geliştirir. Bazı bebekler yaradılışları gereği daha az hareket ederlerken bazıları daha aktiftir.
Gebelik döneminde hiç bir nedene bağlanamayan karın ağrılarına sık rastlanır. Bu ağrılar çoğu durumda kısa süreli, bıçak saplanır tarzdadır, beraberinde başka normal dışı belirti yoktur. Bu ağrıların daha önceki haftalardan birinde anlatıldığı gibi rahimi yerinde tutan bağların gerilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Rahim hızla büyümekte, bağlar ise daha yavaş büyüdüklerinden rahim tarafından gergin hale getirilmektedirler.
Ancak her şikayetinizi danıştığınız gibi bu şikayetinizi de doktorunuza danışmanız önemlidir. Diğer ağrı nedenleri gözden geçirilecek ve sorun saptanmadığında ağrı bu şekilde açıklanacaktır.
Ultrasonografi Çeşitleri
Ne kadar çok “farklı” ultrasonografi türü olduğunu görerek şaşırıyorsunuzdur. Bu nedenle size bu hafta ultrasonografi terminolojisi hakkında bilgi vermeyi uygun gördük:
Renkli Doppler ultrasonografi:
anne adayından bebeğe sağlı-sollu giden iki rahim atardamarının, bazı durumlarda göbek kordonu damarlarının akımlarını değerlendirmek için yapılan ultrasonografidir.
Burada renkler mavi ve kırmızı şeklinde toplardamar ve atardamarlarda görülür. Her anne adayına rutin olarak uygulanacağı gibi, çoğu durumda yalnızca riskli gebeliklerde uygulanır. Ancak bu incelemenin yapılması için cihazın renkli Doppler özelliğinin olması gerekir.
Detaylı (ayrıntılı) birinci düzey ultrasonografi:
bebeğin gelişiminin tüm haftalar arasında en net gözlendiği 19.-23. haftalar arasında uygulanan ultrasonografidir. Bebek ve bebeğe ait yapılar bu haftalar arasında detaylı bir şekilde incelenirler.
İkinci düzey ultrasonografi:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ünvanını aldıktan sonra özel bir eğitimden geçerek “perinatoloji” üst ihtisası yapmış ve sadece gebelik ve doğmamış bebeğe ait sorunlara odaklanarak çalışan doktor tarafından ileri teknoloji cihazlarla uygulanan ultrasonografidir. Bu inceleme her anne adayına uygulayacağı gibi çoğu durumda daha önceden doğumsal kusurlu doğum yapmış veya bu açıdan risk altında bulunan veya birinci düzey ultrasonografide muhtemel bir sorun saptanan durumlarda kesin tanıyı koymak amacıyla uygulanır. Gerekli durumlarda uzman amniyosentez, başka yöntemlerle bebeğin kromozom haritasını incelemek üzere sıvı, kan örneği alır.
Fetal eko(kardiyografi):
Perinatolog veya pediyatrik kardiyolog tarafından eko özelliği bulunan ultrason cihazı yardımıyla doğmamış bebeğin kalbinin incelenmesidir. Bu inceleme de çoğu durumda daha önceden kalbinde doğumsal sorun bulunan bebek doğurmuş veya bu açıdan risk altında bulunan veya birinci düzey ultrasonografide muhtemel bir kalp sorunu saptanan durumlarda kesin tanıyı koymak amacıyla uygulanır.
Üç boyutlu ve dört boyutlu ultrasonografi:
Son teknoloji cihazlarla yapılan ve henüz yaygın olmayan bir ultrasonografi türüdür. Bebeğin ekranda görüntüleri üç boyutlu sabit resimler veya dört boyutlu (eş zamanlı üç boyutlu, burada dördüncü boyuttan kastedilen zamandır) hareketli görüntüler şeklinde ortaya çıkar.
Yukarıda birbirinden sanki çok farklıymış gibi görünen ultrasonografi türleri (renkli Doppler hariç) aslında hep aynı prensiple, yani ses ötesi (bizim kulağımızın duyamadığı) ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilir. Aradaki fark, kullanılan cihazın niteliği ve uygulayan kişinin bu konudaki ehliyetidir. Çoğu anne adayı gebeliğini sadece kendi doktorunun yaptığı ultrasonografilerle tamamlar. Bazı doktorlarsa anne adaylarını rutin olarak “ikinci göz değerlendirmesi” için bir kerelik başka doktora gönderirler.
23. HAFTA BEBEĞİNİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER
Bebeğinizin vücudunda oransal ilişkiler giderek normale dönüyor. Ancak baş hala vücuda göre nispeten biraz daha büyük.
Bebeğinizin orta kulak kemikleri gelecek haftanın sonunda gelişimini tamamlıyor, sesleri bebeğinizin işitme merkezine iletmeye başlıyorlar.
Bebeğinizle konuşuyor musunuz?
İşitme denen olgu aslında çok ilginçtir:
Dış ortamdaki sesler geniş bir çanak (kulak kepçesi) tarafından toplanır. Ve kısa bir borudan geçerek (dış kulak yolu) bir zarı (kulak zarı) titreştirir.
Bu titreşim, alınan sesi bir paket veri haline getirir.
Bu veri üç ayrı kemikle (çekiç, örs, üzengi) işitme sinirine buradan beyinde işitme merkezine iletir.
Paket veri burada açılır ve anlamlandırılır.
Telefon ve mikrofon, kulağın bu çalışma prensibinden yola çıkılarak icat edilmiştir.
Bu haftanın sonunda bebeğinizin boyu 31 cm. ve ağırlığı yaklaşık 550 gram!
Resimde iyi niyetiyle, huni kullanarak icat ettiği cihazla bebeğiyle iletişim kurmaya çalışan anne adayı görüyorsunuz:)).
Bu anne adayı bebeğinin bu iletişim türüne “hızlı hızlı kıpırdanarak cevap verdiğini, yani bu durumun onun hoşuna gittiğini” iddia etmektedir. Aynı anne adayı evde rock müziği dinlediğinde de bebeğinin aynı tepkiyi verdiğini gözlemlemiştir. Biz ise aslında bu bebeğin her iki durumda da kaçmak için kıpırdandığına eminiz:).
Çıkışı olmayan bir odada komşunuzun yaptığı eziyeti algılıyor musunuz?
Bebeğinizle bu haftalardan itibaren iletişim kurmanız önemlidir:
Onunla iletişim kurmanın en etkili yolu ellerinizi karnınıza koyarak ona hitaben konuşmaktır. Erkeklerin sesleri nispeten kalın olduğundan, bebeklerin yeni gelişmekte olan işitme sistemleri baba adaylarının seslerini çok iyi algılayamaz. Baba adayının ellerini eşinin karnına koyarak inceltilmiş sesle konuşması bebekle iletişimde daha etkili bir yoldur. Bizler zaten çocuklarla konuşurken hep refleks olarak sesimizi inceltiriz. İşte bu refleksimizin temelinde yine aynı gerçek, yani bebek ve çocukların ince sesleri daha iyi duyduğu ve bu tür sesleri daha çok sevdiği gerçeği yatar. Çocuklara yönelik müziklerde de aynı prensip işler. Bebeğinize müzik dinletmek isterseniz müzik sesini kendinizin dinleyeceği kadar açın ve yumuşak melodiler tercih edin.
“Beyin geliştirici müzikler” için bolca para vermek yerine kendinize müzik arşivinizde bulunan uygun melodilerden albümler oluşturun.
İlk icat edilen müzik aletleri vurmalı çalgılardır ve atalarımız ayinlerde kendilerini rahatlatmak için bu çalgıları ritmler oluşturarak kullanmışlardır ve halen çoğu durumda bu aletler bu amaçla kullanılmaktadırlar.
Bu seslerin rahatlatıcı özelliği nereden gelmektedir? İnsanların ilk duydukları ve kendilerine en güven veren sesler ritmik seslerdir (rahim içindeyken duyulan anne kalp atışları, ritmik bağırsak hareketleri).
ÖNERİ
Erkekler buluştuklarında askerlik dönemlerinden, kadınlar buluştuklarındaysa gebelik dönemleri ve doğumlarından bahsetmekten çok zevk alırlar. Erkekler çoğu durumda zorlu bir askerlik dönemi geçirmelerine rağmen bu dönem onlar için güzel anılar bırakmıştır ve şanslı çoğunluk o dönemlerini yüzlerinde gülümsemeyle anar. Kadınların bazıları ise iyi bir gebelik dönemi geçirmiş olmalarına ve sorunsuz bir şekilde doğum yapmış olmalarına rağmen, ilginç bir şekilde, ortamda bir anne adayı varsa korkutucu şeyler söylerler: “ben böyle yaptım, sen yapma…”, “bana şu tahlil yapılmıştı, şu ilaç verilmişti, ya sana?…”, “ben normal doğum yaptım ama sen sakın yapma…”, “şu hastanede sakın doğum yapma…” şeklinde başlayan cümlelerin arkasından gelecek sözler anne adaylarının pek hoşuna gitmez. Sizde olumsuz duygular uyandıran kişilerle konuşmaktan kaçının ve konuyu doktorunuza danışın. Niyetleri iyi de olsa (!?) konuyu değiştirin.
Her gebelik kendine özgüdür ve bugüne kadar yaşanmış tüm gebeliklerin senaryosu farklıdır.
Bu gebelik haftasında yapılan ayrıntılı bir ultrason bebeğiniz hakkında bilgi verir. Aynı zamanda diğer gebelik yapılarının durumu hakkında oldukça ayrıntılı bilgiler verir.
Hamilelik dönemi, doğum ve doğum sonrası ile ilgili ayrıntılı bilgiler içeren bu bölümümüz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe tarafından hazırlanmaktadır.