Kidokit Logo

27. Hafta Hamilelik

Tebrikler! Artık son trimesterdesiniz.

27. HAFTA SİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER

Artık gebelikte 27. hafta dönemine girdiniz. Rahiminiz göğüs kafesinize yakınlaştıkça diyafragma da (karın boşluğu ile göğüs kafesini ayıran kas yapısı) yukarıya doğru yer değiştireceğinden, özellikle derin nefes alma esnasında zorluk çekersiniz. Bu, akciğerlerinizin tam olarak şişememesinden kaynaklanan bir durumdur. Başınızın altına bir yastık daha koyarak uyumayı deneyin. Merak etmeyin, gebelik hormonlarınız sizin dakikalık nefes alma sayınızı artırdığından bebeğinize yeterince oksijen veriyorsunuz.

Rahiminiz büyüdükçe göbek deliğinizin dışarı doğru kabardığını gözlemlersiniz. Bu durum göbek deliğiniz etrafında bulunan kas kılıfının nispeten zayıf olmasından kaynaklanan ve çoğu durumda gebelikten sonra ortadan kalkan geçici bir durumdur. Sizin göbek deliğinizle bebeğinizin göbek bağı arasında hiçbir ilişki olmadığından bu durum bebeğinize zarar vermez.

Bu arada göbeğinizin tam ortasında yukarıdan aşağı doğru uzanan çizgi de belirginleşmeye başlar. Bu çizgi genellikle aşağı doğru kalınlaşarak devam eder. Çizginin oluşumunu engellemek mümkün olmamakla beraber doğumdan aylar sonra kaybolacağını bilmek belki sizi rahatlatır.

DOĞRUSUNU ÖĞRENELİM 

Kendi gebeliğinizde size doktorunuz tarafından önerilenleri başka bir doktor (veya sağlık kuruluşu) tarafından takip edilen diğer anne adayı arkadaşlarınızla karşılaştırdığınızda veya büyüklerinizin söylediklerini duyduğunuzda şaşırmamak elde değil.

Bir doktor “ilacı yemekten önce al” diyor, diğeri aynı ilacı “yemekten 2-saat sonra al” diyor. Bir doktor “vitamine gerek yok” derken, diğeri vitamin önerisinde bulunuyor. Flor takviyesi, kalsiyum takviyesi, balık yağı (tabletleri), çinko, demir+vitamin vs.

Siz eksik ilaç mı alıyorsunuz?
Veya gereksiz yere diğerlerinden daha mı fazla ilaç kullanıyorsunuz?

Bir doktor “ikili test” derken diğeri “dörtlü test” diyor. Biri “şeker tarama testine gerek yok” derken diğeri “mutlaka yapılmalı” diyor. Bir doktor mutlaka “detaylı ultrason” derken diğeri “gereksiz” diyor. Bir doktor tetanoz aşısı yaptırıyor, diğeri önermiyor. Başka bir doktor ayda bir çağırıyor, diğeri iki haftada bir görmek istiyor. Bir doktor “kahve kesinlikle içilmeyecek” derken diğeri az miktarda çay ve kahveye izin veriyor. Bir diğer doktor aldığınız kilolara çok büyük tepki gösterirken diğeri belki kilonuzu ölçmüyor bile.

Bir doktor “sizin durumunuzda sezaryan daha iyi” derken diğeri normal doğumu öneriyor. Biri epidurali savunurken diğeri hiç önermiyor.

Yukarıdakilerin hangisi doğru?
Cevap: hepsi
Aslında daha doğrusu şu:
Yukarıdakilerden hangisi yanlış?
Cevap: hiçbiri

Tıpta kesin doğru olan çok az şey vardır. Ve hatta maalesef bugün kesin denen şeyler yarın değişmektedir. Size önerilenleri başkalarıyla karşılaştırırken aşağıdaki noktaları mutlaka dikkate alın:

  • Her gebelik kendine özgüdür ve farklı yaklaşım gerektirir.
  • Her doktorun yetiştiği ekol (öğreti) farklıdır, ancak her ekolün aldığı sonuç aynıdır. Bilimde farklı öğretilerin olmadığı alanlar yalnızca matematik ve fizik gibi formüllere dayalı ve yorumlara açık olmayan bilim dallarıdır. Çoğu bilim dalında yorum farklılıkları ve bakış açıları sonucunda farklı ekoller gelişmiştir. Tıp bir pozitif bilim dalı olmasına karşın aynı sonuca çok farklı yollardan ulaşmak mümkündür.
  • Basında “sansasyonlara” yol açan yeni tıbbi görüşler çoğunlukla yanlıştır.
  • Tıbbi yaklaşımlar her geçen yıl farklılaşmaktadır. Annenizin sizi doğurduğu dönemdeki bilgiler eskimiştir
  • Tıpta tartışmalı olan şeyler genelde çok basit şeylerdir. “Vitamin+demir mi yoksa yalnızca demir mi gerekli?” sorusu çok basit bir sorudur ve açıkçası her ikisi de uygundur.
  • Bazı konular vardır ki tartışma götürmez: Bebek karnınızda yan duruyorsa veya plasenta doğum kanalını tıkamışsa bu bebeği normal doğumla doğurtacak bir tane bile doktor bulamazsınız. Ancak bebek ters duruyorsa (makat gelişi) ve ilk gebeliğiniz ise normal doğumu yaptıracak çok sayıda doktor bulacağınız gibi daha fazla sayıda direkt sezaryan öneren doktor bulursunuz.

Ne yapmalısınız?

İç güdülerinizi kullanmalı, gerekli bilgileri edinmeli, doktorunuza bol bol soru sormalı ve ona güvenmelisiniz. Eğer doktorunuzun size önerdiği şeyi her zaman başka bir doktora onaylatıyorsanız veya doktora güvenmek yerine tıpla ilgisi olmayan kişilere inanıyorsanız bu sizin aşırı irdeleyici olduğunuzu göstermesi yanında doktorunuzla aranızdaki ilişkinin kopuk olduğunun net bir göstergesidir. Bu durum sizin mutsuz bir gebelik dönemi geçirmenize ve asabiyet belirtileri göstermenize önemli katkılarda bulunur.

27. HAFTA BEBEĞİNİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER

Bu hafta içinde bebeğinizin beyin dokusu hızlı gelişimini sürdürüyor ve akciğerler gelişimlerine devam ediyorlar. Bebeğiniz bu haftadan itibaren gözlerini açıp kapama hareketleri yapmaya başlayacak.

Bebeğiniz bu haftanın sonunda yaklaşık 950 gram olacak. Ancak sizin ve eşinizin yapısal özelliklerine göre bu 650 gram kadar düşük olacağı gibi, 1500 gram kadar yüksek olur. Eğer bebeğinizin ölçüleri bu haftada “biraz düşük” gibi görünüyorsa hemen endişelenmeyin. Bu konuda doktorunuzun önerdiklerine (sol yana yatarak istirahat etme, belli gıdaları fazla tüketme) mutlaka uyun.

Belli bir süre sonunda yapılan ölçümlerde büyük ihtimalle bebeğiniz sizin arzu ettiğiniz kiloya ulaşacaktır.

Yine de tüm bebeklerin aynı kiloda doğmadıklarını, sağlıklı doğan bebeklerin doğum kilolarının 2500-4000 gram gibi geniş bir yelpazede yer aldığını unutmayın.

İri bebek, ya da düşük kilolu bebek tanısı genellikle seri ölçümlerle konur.

Bu seri ölçümlerde bebeğin belli bir zaman dilimi içerisinde ne kadar kilo aldığı belirlenir.

Yandaki ultrason resminde bebeğin karın çevresi kesitini görüyorsunuz.

Hemen kalbin altından yapılan ve karaciğerin büyük kısmını içine alan bu kesit, bebeğin tahmini kilosunun belirlenmesinde çok önemlidir.

Doğmamış bebekler gülerler mi?Ağlarlar mı? Gözlerini sık sık açarlar mı?

Resimler: (c) Dr. Kağan Kocatepe

Dört boyutlu ultrasonografi teknolojisi bizlere bebeklerin rahim içi dünyasına ait çok kıymetli bilgiler vermeye devam etmektedir. Üstte birinci resimde ağlayan, ikinci ve üçüncü resimde gülen, dördüncü resimde ise gözlerini açan bebekleri görüyorsunuz. Ağlamanın bir rahatsızlıktan kaynaklanmadığına eminiz zira “ağlama” mimiği bizim bildiğimiz anlamda bir şey değil, sizlerin de yakında tanık olacağınız gibi bebeklerin en iyi bildiği şeydir. Gülme ise bebeğin mutluluğuna mı işaret ediyor bilinmez ama bebekler doğduktan sonra gülme mimiklerini 6. haftadan önce pek göstermezler. Yani buradaki ultrasonografi resimlerinde gördüğümüz gülme tesadüfi bir görüntü olmaktadır. (yine de bilemeyiz…). Göz açıp kapama ise rahim içinde ender olarak yapılan bir harekettir.

HAFTANIN ÖNERİSİ

Üçüncü trimesterin sizin açınızdan en önemli özelliği vücudunuzda bundan böyle doğuma ve emzirmeye hazırlık yönünde değişiklikler olacağıdır. Rahminizin büyümesi ve çatı kemiklerinizin doğum kanalınızı oluşturmaya yönelik olarak birbirinden ayrılmaya başlaması size özel bir yürüyüş tarzı ortaya çıkarır. Belinizi korumaya yönelik önerileri bu haftalarda daha da dikkatli uygulamalısınız.

Bebek ise hızla kilo almaya devam etmekte ve kendi eksiklerini “size hiç sormadan” sizden karşılamaktadır. 

Bebeğin bu haftalarda en çok ihtiyaç duyduğu maddelerden biri olan kalsiyum, eğer sizin gıdalarla günlük alımınız yeterince karşılanmazsa kemiklerinizdeki depolardan karşılanacaktır. Yine bebeğin ve sizin alyuvarlarınızın yapımında yer alan demir ihtiyacı gıdalarla ve doktorunuzun verdiği takviye ilaçlarla yeterince karşılanmazsa bebeğiniz kendi kan hücrelerini oluşturacak ancak sizi kansız bırakacaktır.

Demir ve kalsiyum yanında üçüncü trimesterin en önemli ihtiyaçlarından biri de bebeğin bu haftalarda hızlanmış olan beyin dokusu yapımında bolca kullanılan Omega-3 yağ asidi adı verilen maddedir. Omega-3 yağ asidi alımının bazı bilimsel çalışmalarda erken doğum ve preeklampsi gibi gebeliğe bağlı sorunların ortaya çıkma olasılığını da azalttığı bulunmuştur. Bu madde soya fasülyesi ve ceviz gibi bitkisel kaynakların yanında balıkta bol miktarda bulunmaktadır. Bu haftalardan itibaren balık eti tüketiminizi artırmanızda fayda vardır.

Balık eti Omega-3 maddesi içermesi yanında kalorisi düşük bir gıdadır ve fosfor, çinko, demir, selenyum ve bakır gibi vücudun sağlıklı çalışması ve bebeğin sağlıklı büyümesi için gerekli maddeleri de içermektedir.

Balık deyince çoğu anne ve baba adayının aklına hemen civa adı verilen zehirli madde gelir.

Basında zaman zaman anne adaylarının balık tüketmemesi veya az balık tüketmesini öğütleyen yazılar yer alabilmektedir. Bu yazılar kısmen doğrudur: Civa içeriği yüksek olan balıklar genellikle kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı (konserve olanı değil, taze olanı) gibi büyük balıklardır ve bizim ülkemizde bulunan balıklardan (aksi resmi olarak ilan edilmediği sürece) haftada bir veya iki porsiyon tüketilmesi civa zehirlenmesi yaratmaz. Konserve ton balığını ekstra bir önlem olarak ayda bir kez tüketmeniz faydalı olabilir.

Deniz ürünleri açısından şanslı olan ülkemiz elbette kabuklu deniz ürünleri açısından da zengindir. Midye, karides gibi bu ürünlerin çiğ olanları hepatit A ve kolera gibi hastalık riskleri taşıyabildiğinden önerilmemekte, iyice kızartılmış şekilde yenmesinde ise bir sakınca bulunmamaktadır.

Internet diliyle bu haftanın özeti:

Bebeğin yüklenmesi %66 tamamlandı ve kalan tahmini süre 13 hafta. Yüklenme hızı ise sabit ve bu hızı artıramazsınız, ancak sürekli sorunlara odaklanarak hızı düşürürsünüz. Bebeğiniz kendi kendine yüklenmeye devam ederken ona göz kulak olmaya devam edin, ancak diğer işlerinizi de sürdürün.


Hamilelik dönemi, doğum ve doğum sonrası ile ilgili ayrıntılı bilgiler içeren bu bölümümüz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe tarafından hazırlanmaktadır.

Çocuk Gelişim Uzmanınız Kidokit

İlginizi çekebilecek diğer İçerikler

Yemek Yiyen Bebek

Bulantı-kusma

Önemli Noktalar Kusma, mide içeriğinin fizyolojik yolunun tam tersi yönünde, karın kaslarının kasılması ve yemek borusu mide arasındaki kapakçığın açılması sonucu ağızdan geri çıkmasıdır. Bulantı

Saati öğrenen çocuk

Çocuklarımıza zaman kavramını nasıl öğretebiliriz?

Önemli Noktalar Takvime bakmak ve saati öğrenmeye çalışmak okul öncesinde çocuklarımıza önemli kazanımlar sağlıyor. Çocuklarımızın saatle tanışmaları için yaklaşık 3 yaşından itibaren hazırlıklara başlanabilir. Başlarda

Bebeğini emziren anne

Emzirmenin süresi

Önemli Noktalar Anne sütünün ve emzirmenin; çocuğun sağlığına, beslenmesine, gelişimine pek çok yararı olduğu gibi çocuğun psikolojik ve zekâ gelişimine de önemli ölçüde katkısı olduğu

38. Hafta Hamilelik

Artık gebelikte 38. hafta dönemine girdiniz. Evet, artık sınıra girmek üzeresiniz. Doğumların %75’i 38-42. gebelik haftaları arasında gerçekleşir. Yaklaşık %5 anne adayında doğum eylemi 42.

Müzik dinleyen çocuk

Çocuğunuzun işitsel duyu gelişimi

Önemli Noktalar İşitme, duyma işlevinin gerçekleşmesidir ve bu işlevin uygun bir şekilde gerçekleşmesi, çevremizle iletişime geçmemizde büyük önem taşır. Bazı çocuklar sese karşı fazla hassas

17. Hafta Hamilelik

17. HAFTA SİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER Artık gebelikte 17. hafta dönemine girdiniz. Rahiminiz göbek deliği seviyesine ulaşmak üzere ve bunu elinizle hissersiniz. Bebeğiniz bu haftadan itibaren

Uyuyan bebek

0-12 ay bebek odası ve bakım alanı yaratmak

Önemli Noktalar 0-5 ayda bebeğinizin bakım köşesinde bir alt değiştirme ünitesi bir minik bebek küveti, malzemelerin durması gereken çekmece ya da raflar, kirlilerin atılabileceği bir

iki kız çocuğu oyun oynuyor

Anaokulu seçerken nelere dikkat etmeliyim?

Önemli Noktalar Küçük çocuğunuzu ilk defa okula başlıyorsa, çoğumuz için bu hiç de kolay alınan bir karar değildir. Okul seçim işine kendinize sorular sorarak başlayabilirsiniz.

Anne Sütü Üretimi

Bebeğinizin acıktığını nasıl anlarsınız?

Önemli Noktalar Bebeğiniz henüz konuşamasa da şayet ağlama şekillerini iyi dinlerseniz genelde farklı ihtiyaçları için gösterdiği tepkilerin de farklılaştığını gözlemleyebilirsiniz. Bebeklerinin beslenmesine önem veren anneler,

Annesinin kucağında uyuyan bebek

Bebeğinizin ilk testleri ve aşı

Önemli Noktalar Bebeğiniz doğduktan sonra bebek bakım ünitesine alınarak sağlık testleri yapılır. Doğum sonrası birinci ve beşinci dakikalarda iki kere Apgar skoruna bakılır. Sağlık Bakanlığı’nın

Kidokit Logo

Uygulamamızla Tanıştınız mı?

Kidokit Logo

Uygulamamızla Tanıştınız mı?

QR Kodu Taratın.
Uygulamayı Hemen İndirin!