Önemli Noktalar
- Çocuğunuzu sevmediği yemeklere, örneğin farklı sebze yemeklerine vb. alıştırmak için yemeği eğlenceli bir hale getirebilirsiniz.
- Bugün dünyada hızla yaygınlaşan bir eğilim çocuğunuza yemeği öncelikle tanıyıp, hissedebilmesi için fırsat tanımaktır.
- Çocuğunuzun sağlığını olumlu etkilemek için yapacağınız şeyler arasında, belki de en önemlisi önceliği ailecek yenen yemeklere vermektir.
- Sofra adabını örnek olarak öğretme konusunda da bulunmaz bir fırsat.
Çocuğunuzun ileride ne tür yemekleri sevip sevmeyeceği konularında bugünlerde yaşadığı tecrübeler önemli olacak.
Pek çok çocuk yemekler arasında seçicilik yapmakta bazı yemekleri ret edebilmektedir. Çocuğunuzu sevmediği yemeklere, örneğin farklı sebze yemeklerine vb. alıştırmak için yemeği eğlenceli bir hale getirirsiniz. Örneğin sevdiği malzemelerle karıştırıp köfte olarak yedirir, çorba yapar, rendeler, farklı şekillerde besinleri denemesini sağlarsınız. Eğer çocuğunuz herhangi bir yemeği sevmiyor, reddediyorsa bir süre ara verip sonra tekrar denemek daha doğru olacaktır.
Neler yaparsınız? :
Bugün dünyada hızla yaygınlaşan bir eğilim çocuğunuza yemeği öncelikle tanıyıp, hissetmesi için fırsat tanımaktır. Birçok uzman çocuğunuzun ağzına yemeği sizin zorla vererek yedirmek yerine yemeği önüne koymanızı ve yemesi için ona zaman tanımanızı önermektedir. Bu egzersiz gerekirse makarnasını elleriyle yemesini, parçalara bölmesini, bir süre yemeğiyle oynamasını da içermektedir. Bu şekilde çocuğunuz öncelikle yemek yemekten zevk almayı öğrenir. Önüne konulan şeyleri tanıyıp, denemek ister. Sonra sizin de ona örnek olmanız ve yol göstermeniz sayesinde çatal/kaşık kullanmaya başlar. Bu nedenle yemeğini çok daha düzenli bir şekilde yer. Tabi bu arada, özellikle başlarda yemek yenilen yerler ve çocuğunuzun üzeri batar. Ama biraz zorluktan sonra tüm çocukluk döneminde daha düzenli bir yemek yeme alışkanlığına kavuşmak mümkündür.
Prof. Dr. Öz ve Dr. Roizen “Siz: Çocuğunuzu Büyütürken” isimli kitaplarında yemekleri hep birlikte yemenin önemini vurgulamaktadır. Gelin sizlerle beğendiğimiz bir alıntıyı paylaşalım: “Çabuk ye, televizyon karşısında ye, abur cubur ye”. Çok büyük hata. Çocuğunuzun sağlığını olumlu etkilemek için yapacağınız şeyler arasında, belki de en önemlisi önceliği ailecek yenen yemeklere vermektir. Araştırmalar, haftada iki kereden fazla ailece yemek yemenin çocukların göbek ölçüsünü, yeme alışkanlıklarını, okulda başarısını ve genel psikolojik gelişimini iyi yönde etkileyeceğini gösteriyor.
Sosyal anlamda yemek:
Sofra adabını örnek olarak öğretme konusunda da bulunmaz bir fırsat. Ailecek ne kadar çok yemek yerseniz o kadar iyi… Öz ve Roizen ayrıca şunları eklemektedir: “Temel biyolojik gerçek: Çocukların canı, bilmedikleri yiyecekleri istemez. Çocuğunuz katı yemek yemeye başlar başlamaz, siz stratejilerine yoğunlaşın: Şeker ya da şurup yok, trans yağ yok ve sadece %100 tam tahıl unundan yapılmış unlu yiyecekler var. Eğer çocuğunuz şekerleme, gazlı içecekler gibi aşırı şekerli şeylerin tadına hiç bakmazsa, beğenmez de… Ayrıca çocuğunuza okumayı öğrenir öğrenmez yiyecek ambalajlarındaki besin değerlerine bakmayı öğretin.
Ama lütfen bunu saplantı haline getirmeyin. Bazı uzmanlar yiyecekler konusunda çok takıntılı olmanın, çocuklarda yeme bozukluklarına yol açtığını düşünüyorlar.” Öz ve Roizer yağlar konusunda da şu uyarıları yapmaktadır: “Ebeveyn yağsız beslenmeyi başarılı bulduğu için, çocuklarının da yağsız yemek yemek zorunda olduğuna karar veriyor. İyi bir strateji değil. Çocukların beyin gelişimi için sağlıklı yağlara ihtiyaç vardır.” Bu bağlantıda iki yaş altı çocukların tam yağlı süt içmesi gerektiğini de vurgulamaktadırlar.
Son olarak verdikleri önemli iki ipucu daha var: Öncelikle sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için, sürekli kaçınmamız gereken sağlıksız yiyeceklerden değil de yememiz gereken sağlıklı yiyeceklerden bahsetmemizin daha doğru olduğunu ve düşünerek konuşmamız gerektiğini savunmaktadırlar. Ayrıca yiyecekleri ödül ya da ceza aracı olarak kullanmanın uzun vadede zararlarını vurgulayarak; bu tür tutumlardan kaçınmamız konusunda uyarıda bulunmaktadırlar.
Derleyen:
Funda Güngör Akpınar, Montessori Eğitmeni, Association Montessori Internationale
Özel Mutlu Panda Montessori Anaokulu Kurucusu
Kaynak: Prof. Dr. Mehmet C. Öz ve Dr. Michael F. Roizen “Siz: Çocuğunuzu Büyütürken: İlk Nefesten İlkokula Kadar”