Önemli Noktalar
- Çocukların bütün ağlamaları, ayrılmamak için size yapışmaları, davranış bozukluğunun işareti değil, büyüyen çocuğunuzun doğal gelişiminin bir parçasıdır.
- Çoğunlukla ilk defa bebeğiniz 7-8 aylıkken kendini gösteren “ayrılık kaygısı” bir süre kaybolur gibi olsa da bir buçuk yaşına doğru tekrar başlar.
- Bu dönemdeki çocuk annesinin yanındayken kendini güvende hisseder.
- Bu güven duygusu anne görüş alanından çıktığında zedelenir.
Önce bir düşünün… Göz yaşı dolu can hıraş bir ağlama, size yapışıp bırakmamalar… Bir kaç saat için oğlunuzu okulundaki oryantasyon saatine bırakmayı planlıyordunuz ama tam kapı eşiğinde oradan ayrılmak üzereyken eski Türk filmlerine yaraşır bir ayrılık sahnesinin içinde buluverdiniz kendinizi. Nasıl? Bu senaryo tanıdık geliyor mu? Tanıdık değilse ve çocuğunuz sosyal ortamlarda sizden ayrılabiliyorsa harika. Aşağıda okuyacaklarınız bu konuda sadece küçük hatırlatmalardan ibaret olacaktır. Ancak şayet bu senaryo size oldukça tanıdık ise lütfen bizi iyi dinleyin.
İster inanın ister inanmayın bütün bu ağlamalar, ayrılmamak için size yapışmalar, davranış bozukluğunun işareti değil, büyüyen çocuğunuzun doğal gelişiminin bir parçasıdır. Çoğunlukla ilk defa bebeğiniz 7-8 aylıkken kendini gösteren “ayrılık kaygısı” bir süre kaybolur gibi olsa da bir buçuk yaşına doğru tekrar başlar. Bu dönemdeki çocuk annesinin yanındayken kendini güvende hisseder. Bu güven duygusu anne görüş alanından çıktığında zedelenir. Çocuk içinde bulunduğu odada artık göremediği annesinin varlığını da sorgular. Annesinin sadece yan odaya kadar gittiğini, az sonra geri geleceğini kavrayamaz. Onun bir anda ortadan kaybolmasını anlamlandıramadığı için kaygılanır. Zaman kavramını da tam olarak anlamayan çocuk için annenin “Şimdi gidiyorum ama yarım saat sonra geleceğim, merak etme” demesi pek bir şey ifade etmez. Annesinin oradan ayrılacağı ve ayrıldığı andan itibaren var olmayacağı düşüncesi ile büyük bir endişeye kapılır.
Erken çocuklukta hemen her çocuğun yaşadığı “ayrılık kaygısı” sadece çocuklar için değil, ebeveynler için de stres kaynağıdır. Pek çok anne sırf bu anın onlarda yarattığı suçluluk duygusunu yaşamamak için çocuklarından ayrı vakit geçirmemeye gayret ederler. Ama bu tabi ki çözüm olamaz. Çocuğun yaşadığı “ayrılık kaygısı”nı azaltmanın başka yöntemleri de vardır.
Sibel Bilge, Montessori Eğitmeni, NAMC
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü