Önemli Noktalar
- • Bebeklerin çoğu hayatın ilk iki yılında 7-8 kere soğuk algınlığı geçirir.
- • Soğuk algınlığına genelde virüsler sebep olurlar.
- • Bu virüsler burun, sinüs, kulaklar, boğaz ve akciğerdeki solunum yollarını etkileyebilirler ve belirtiler burun akıntısı, terleme, hırıltılı nefes alıp verme, öksürük olarak gözükür.
- • Soğuk algınlığının özgün bir tedavisi yoktur ve en önemli tedavi yoğunlaşmış solunum yolu salgılarını inceltmek ve öksürerek/yutularak dışarı atılmalarını sağlamaktır.
Havaların soğuması ve okulların açılması ile birlikte çocuklarımızda en sık rastladığımız sağlık problemlerinden bir tanesi soğuk algınlığıdır.
Bebeklerimiz ve çocuklarımızda görülen soğuk algınlığı problemlerine baktığımızda genel özellikleri şu şekilde özetleyebiliriz:
Bebeklerin çoğu hayatın ilk iki yılında 7-8 kere soğuk algınlığı geçirir. Doğumun sonbahar-kış mevsiminde gerçekleşmesi, evde okula giden kardeş varlığı en önemli risklerdir. Ayrıca 1.5 yaş ve sonrasında artık yürümeye başlanarak gidilen ve dokunulan mekanların çeşitlilik göstermesi, mevsim geçişleri, başka çocukların olduğu ortamlara daha sık girilmesi ve sosyalleşme çabaları ile okul hayatının başlaması ise soğuk algınlığı riskinin farklı dönemlerde devam etmesine yol açmaktadır.
Neler soğuk algınlığına sebep olur?
Soğuk algınlığına genelde virüsler sebep olurlar. Bu virüsler burun, sinüs, kulaklar, boğaz ve akciğerdeki solunum yollarını etkileyebilirler. Solunum yollarının içini döşeyen örtü olan mukozada çoğalırlar. Belirtiler burun akıntısı, terleme, hırıltılı nefes alıp verme, öksürüktür. Tabloya hafif ateş, ishal, gözlerde yaşarma ve çapaklanma da eşlik edebilir. Yakınmalar ilk 4-5 gün içinde artış gösterir ve maksimuma ulaşır. Solunum yollarının içini döşeyen mukozanın zarar görmesi yüzeyde kadife gibi bulunan tüylerin solunumu süpürme/temizleme işlevsizleştirir. Sonuçta hava yollarında salgı birikir ve öksürük başlar. Burun akıntısı daha kıvamlı hal alır. Bu aşamadan sonra vücut antikor üretmeye başlar. Yakınmalar yavaş yavaş düzelir ve 10 gün civarı kaybolur. 4-5. günden sonra yakınmalarda azalma başlamazsa veya toplam süre 10 günü geçerse vücut direncinin düşüğü ve araya ikincil mikropların karıştığı düşünülür. Bu nedenle mukus oluşumu artar. Rengi koyulaşır. Tabloya ateş eklenir. Bundan dolayı bakterilerin işe karışmış olabileceği düşünülerek doktorunuzun gerekli görmesi durumunda antibiyotik kullanımına başlanabilir.
Soğuk algınlığı hastalık etkeni mikropların hasta insanların hapşırma-öksürmesiyle havaya karışması, tokalaşma-dokunma gibi fiziksel temasta bulunulması ile bulaşır. Belirtiler genellikle 2-3 günlük bir kuluçka döneminden sonra başlar. Ayrıca en sık kasım ve şubat aylarında gözlenir.
Tedavisi nedir?
Soğuk algınlığının özgün bir tedavisi yoktur. Öncelikle en önemli tedavi yoğunlaşmış solunum yolu salgılarını inceltmek ve öksürerek/yutularak dışarı atılmalarını sağlamaktır. Ayrıca kuru hava solunum yollarının içini döşeyen dokuyu da kurutur ve temizleyici tüylerin hareketini bozar. Oda havasını nemlendirmek, bebeğinizin sıvı alımını artırmak, serum fizyolojik damla veya spreylerle (gerekirse aspiratör kullanarak) burnu temizlemek yardımcı olur. Ayrıca el yıkama vb. alışkanlıkları çocuklarımıza edindirmemiz; özellikle tuvaletten, yemekten ya da dışarıdan geldikten sonra ellerini yıkamaları gerektiğini öğretmemiz, sağlıklı beslenmelerini sağlamamız, düzenli uyumalarına ve fiziksel gelişimlerinin sağlıklı ve bütünsel bir şekilde olmasına özen göstermemiz ise bağışıklık sistemlerini güçlendirme anlamında çocuklarımıza destek olmamız anlamına gelecektir.
Dr. Gülay Kara, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Muayenehane Hekimi