Önemli Noktalar
- Çocuk yaş grubunda kabızlık haftada 3’ten az dışkı yapma, dışkılama sırasında zorlanma, ağrı, dışkıya bulaşık kan varlığı vb. tanımlanabilir.
- 1-4 hafta arası akut, 4 haftadan uzun süreli kabızlıklar kronik kabul edilir.
- Bir aydan uzun süreli (kronik) kabızlığın %95’i fonksiyoneldir. Yani altta anatomik bozukluk, ilaç alımı vb. bir neden bulunamaz.
- Kaka yaparken canının yanmasını azaltmak için popo deliğinde oluşabilecek sıyrık, çatlak vb. için oturma banyosu ve iyileştirici krem/merhem kullanmak, beslenmede daha posalı ve bağırsak hareketlerini artırıcı gıdalara yer vermek vb. lif alımını artırmak uygun olur.
Bir aydan uzun süreli kabızlığın %95’i fonksiyoneldir.
Çocuk yaş grubunda kabızlık şöyle ayrılır. Haftada 3’ten az dışkı yapma, dışkılama sırasında zorlanma, ağrı, dışkıya bulaşık kan varlığı ve bu zorlanmaya yanıt olarak dışkılamayı reddetme. 1-4 hafta arası akut, 4 haftadan uzun süreli kabızlıklar kronik kabul görür. Nedenleri ve tedavileri farklı olacağından kabızlığın süresini belirlemek önemlidir. Akut kabızlıkta diyet/çevre değişiklikleri, virüs enfeksiyonları, ilaç kullanımı, dışkılamayı-red gibi faktörler rol oynar. Sebebe yönelik yaklaşım uygularlar.
Kabızlıkla ilgili öykü alırken dışkının çapı, sıklığı, kıvamı (sert, topak şeklinde kaka, aralıklı) önemlidir. Yenidoğan döneminde ilk dışkının 24 saat içinde yapılıp yapılmadığı da ayrıca önemlidir. Geçirilmiş cerrahi operasyonlar, ek besinlere yeni geçme, tuvalet eğitimine başlama vb. kabızlıkla ilgili öyküye dahildir. Kilo ve boy değerlerinin yaşına uygun olmayışı ayrıca testler gerektirir. Hatta ateş, kusma, ağız içinde yara, kanlı kaka yapma gibi uyarıcı bulguların varlığı daha ileri değerlendirme gerektirir.
Bir aydan uzun süreli (kronik kabızlık) kabızlığın %95’i fonksiyoneldir.
Yani altta anatomik bozukluk, ilaç alımı vb. bir neden bulunmaz. Ailevi eğilim, tuvalet eğitiminde yapılan hatalar, kalın bağırsağın su emme kapasitesinin fazlalığı vb. faktörler etkili olur. Geriye kalan -fonksiyonel olmayan- organik kabızlık nedenleri arasında sindirim sistemindeki yapısal defektler (anal stenoz, invaginasyon, kasık fıtığı vb.), hipotiroidi, D vitamini fazlalığı, diyabet gibi metabolik defektler; Hirschprung, nöral tüp defektleri gibi nörojenik ve psikiyatrik problemler; doku ve kas hastalıkları olarak geçer. Özellikle akut gelişen kabızlık eğer iyi yönetilemezse sorun kronikleşir. Hatta kronik-kabızlıkta bağırsaktaki bakteriler tarafından sindirimi devam eden dışkı alt kısımdaki tıkacın çevresinden sızarak dışarı çıkar. Bu tablo enkoprezis (dışkı kaçırma) olarak geçer.
Herhangi bir nedenle gelişen ağrılı dışkılama çocuğun aynı acıyı tekrar yaşamamak için dışkısını tutmasının sebebidir. Özellikle zamanında boşaltılmayan dışkı bağırsakta suyunun iyice emilmesi sonucu daha da sertleşir. Bu yüzden bir sonraki dışkılama daha da zor olur. Hatta çocuklar dış sfinkteri kasıp kakanın dışarı çıkmasını istemli olarak engellerler.
Kabız olmadan dışkılama nasıl sağlanır?
Bizler kakamızın geldiğini bağırsağın son kısmının dolup gerginleşmesi sayesinde anlarız. Rektumun dışkıyla dolup gerilmesi otomatik olarak bağırsak hareketlerini başlatır. Bu nedenle biz kakamızın geldiğini fark edip tuvalete gideriz. Kabızlık nedeniyle kalın bağırsağın alt kısmının sürekli dolu olması zamanla bu farkındalığın kaybolmasına neden olur. Bu durumda yapılacak en doğru şey anlayacak yaşta olan çocuklara dışkılamanın fizyolojisini anlatmak. Bunun yanında çocuğun kaka yaparken canının yanmasını engellemektir. Hatta, kahvaltı veya akşam yemeği sonrası gibi bağırsak hareketlerinin beslenme sonrası yukardan aşağı doğru oluşmaya başladığı zamanlarda tuvalete oturmasını ve istemli ıkınmasını sağlamaktır. Ayrıca kaka yaparken canının yanmasını azaltmak için ağızdan verilen laktüloz vb. içerikli dışkı yumuşatıcılar yardımcı olur. Bu sayede popo deliğinde oluşacak sıyrık, çatlak vb. önlemiş olur. Aksi takdirde oturma banyosu ve merhem kullanmak gerekir. Lokal anestezik içeren pomadlarla kaka yaparken canının yanmasını engellemek gerekir. Ayrıca beslenmede daha posalı ve bağırsak hareketlerini artırıcı gıdalara yer vermek, lif alımını artırmak uygundur.
Yazan:
Dr. Gülay Kara, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Muayenehane Hekim