Önemli Noktalar
- İlk çocuğunuz kardeşi doğmadan önce ailede yaşanan heyecan ve mutluluğu tam olarak anlamlandıramasa da harika bir şeylerin beklentisi içine girer, ta ki bebek doğana kadar.
- Küçüğünüzle birlikte yaşadığınız bu geçiş dönemini olumlu bir deneyime dönüştürmek elbette mümkün, bunun için doğumdan çok önce hazırlıklara başlamalısınız.
- Küçük kardeşi için tüm bu hazırlıkları onunla birlikte yapacağınızı söyleyin ve bu sürecin her aşamasına onu da dahil edin.
- Bebeğin uzunca bir süre sadece karnını doyuran, altını kirleten, uyuyan ve zaman zaman da ağlayan bir kardeş olacağını ama zaman içinde, büyüdükçe onunla pek çok keyifli oyun oynayabileceğini anlatın.
- Bebekle ilgili sorumluluklar yüzünden küçüğünüzün düzeninde değişimler olduğunda asla suçu bebeğe atmayın.
Yaşasın Kardeş Geliyor ! (Sibel Bilge Kancal’ın kaleminden)
Yeni bebek heyecanını ikinci kez yaşayan anneler, kardeş beklerken bu deneyimin ilk bebek heyecanından farklı olduğunu bilirler. Yine keyifli, belki biraz endişeli bir bekleyiş vardır ama bu defa endişe farklı yerden gelir. İlk hamilelikte “İyi bir anne olabilecek miyim? Bebeğime bakabilecek miyim?” sorularıyla ara sıra da olsa endişelenirken, bu defa “Küçüğüm yeni kardeşini nasıl karşılayacak? Pabucu dama atılmış hissedecek mi?” soruları endişe yaratır. Elbette bebekle birlikte sizin kadar ilk çocuğunuzun da hayatında büyük değişiklikler olur. Onu bu değişikliklere hazırlar, ara ara yaşaması kaçınılmaz olan üzüntü ve kıskançlık gibi duygularıyla baş etmesine yardım edebilirsiniz. Böylece bu dönemi onun ve kendiniz için kriz dönemi olmaktan uzaklaştırır, keyifli bir paylaşım olarak yaşayabilirsiniz.
Küçük çocuğunuz bebek doğmadan önce ailede yaşanan heyecanı/mutluluğu tam anlamlandıramasa da harika şeylerin beklentisi içindedir. Bir de kendisine abi/abla olmanın güzelliğiyle ilgili sözler eklenince, heyecanlı bir sürpriz bekleyişi içine girer. Bebek doğup da acı gerçekle karşılaştığında, bebeğin annesinin kucağından inmediğini gördüğünde, annesinin artık onunla ilgilenemeyecek kadar meşgul olduğunu hissettiğinde ailedeki eski konumunu kazanabilmek, yine ilgi odağı olabilmek için türlü türlü yollara başvurur. Bir yandan kardeşine sevgi duysa da diğer yandan “Keşke hiç gelmeseydi.” der.
Duygu karmaşası yaşaması çok normaldir.
Korkmayın!
Her çocuğun içinde yaşattığı bu duygu karmaşasını, kafa karışıklığını dışa vurumu farklıdır. Kimisi sürekli huysuzlanır, kendini yerden yere atarak her isteğini ağlayarak dile getirir, hatta zaman zaman bebeğe zarar verebilecek davranışlarla ilgiyi üzerine çekmeye çalışırken kimisi de pasif agresyon gösterir ve tuvalet eğitimini tamamlamış olsa dahi tekrar altına yapmaya başlar. Dışarıdan gözlemleyenler çocuğun tepkisi yeni bebeğeymiş gibi gelir. Ancak asıl tepki bebekle birlikte kendi istemese de yaşadığı değişiklikleredir.
Küçüğünüzle birlikte yaşadığınız bu geçiş dönemini olumlu bir deneyime dönüştürmek elbette mümkün. Fakat bunun için doğumdan çok önce hazırlıklara başlamalısınız. Yeni bir kardeşi olacağını ona söylediğiniz andan itibaren onun bunu anlamlandırmasına yardımcı olmalısınız. Eğer çocuğunuz iki yaşın altındaysa bunu ona çok da erken söylemenize gerek olmaz. Ama bu bilgiyi paylaştıktan sonra onu yaşayacağı yeniliklere hazırlamanız gerekir. Ona kendi doğum hikayesini, onun geleceğini öğrendiğinizde ne kadar mutlu olduğunuzu, doğum öncesi yaptığınız tüm hazırlıkları, ismine nasıl karar verdiğinizi, odasını nasıl hazırladığınızı, çok sevdiği bez oyuncağını o doğmadan nasıl seçtiğinizi anlatın. Küçük kardeşi için tüm bu hazırlıkları onunla birlikte yapacağınızı söyleyin. Ve bu sürecin her aşamasına onu da dahil edin. Eğer onun bebek yatağını kullanmayı düşünüyorsanız onun onayını almanız, kendi isteğiyle yatağını kardeşine vermesini sağlamalısınız. Ona bebeklerle ve abi, abla olmakla ilgili yaşına uygun kitaplar okuyun.
Bebek bakımını, yine kendi bebekliğinden alıntılarla anlatın ona. Bebeğin uzunca bir süre sadece karnını doyuran, altını kirleten, uyuyan ve zaman zaman da ağlayan bir kardeş olacağını ama zaman içinde, büyüdükçe onunla pek çok keyifli oyun oynayabileceğini anlatın. Yakın zamanda bebeği olan arkadaşlarınız varsa onun yanında zaman geçirin. Ve bebekle bir günün nasıl olabileceğini gözlemlemesine fırsat verin. Doğumun zamanını onun için anlam ifade eden bir çerçeveye oturtun. Örneğin “Senin doğum gününü kutladıktan bir süre sonra kardeş gelecek” diyebilirsiniz. Beraber buzdolabına asabileceğiniz bir takvim hazırlayın. Önemli günlerin ve bebeğin yaklaşık geliş zamanın üzerine resimler yapıştırın. Böylece zamanın geçişini zihninde somutlaştıracaktır. Böylece aniden doğum için evden çıkıp sonrasında bir bebekle geri döndüğünüzde büyük bir şaşkınlık yaşamayacaktır.
Kardeş geldikten sonra işler değişir
Bebek doğmadan önce keyifle geçen bu hazırlık dönemi küçüğün anneyle yaşadığı paylaşımı arttırır. Ama bebeğin gelmesiyle birlikte durum tamamen tersine döner. İşte küçüğünüz için asıl kabus o zaman başlar. Doğum sonrası ilk karşılaşmanızda onun hastaneye bebeği değil öncelikle sizi görmeye geldiğini unutmayın. Onu kucağınızda bebekle karşılamamak, geldiğinde tüm ilgi ve sevginizi ona vermek sizi özlemiş ve belki de merak etmiş olan küçüğünüzün kendini iyi hissetmesini sağlar. Önce siz onunla bu kavuşmayı yaşamalı bebeği sahneye bundan sonra sokmalısınız. Doğum öncesinde yeni bebeğin onun için getireceği ufak bir hediye almak, bebekle birlikte bu hediyeyi de küçüğünüze vermek ilk karşılaşmanın yaratacağı olumlu duyguları besler. Bunu iki taraflı bir paylaşım olarak da planlayabilir. Ve bebek doğmadan küçüğünüzle birlikte kardeşine vereceği bir hoş geldin hediyesi seçebilirsiniz. Bütün bu hazırlıklara rağmen bebeğin eve gelmesiyle başlayan sıkıntılar kaçınılmazdır.
Küçüğünüze yardım etmek istiyorsanız her şeyden önce onun hayatının yeni durumdan olabildiğince az etkilenmesini sağlayın. Elbette bir yanda bakımınıza muhtaç bir bebek varken bu kolay olmaz. Fakat bazı düzen değişikliklerinin önüne geçemezsiniz. Bebekle ilgili sorumluluklar yüzünden küçüğünüzün düzeninde değişimler olduğunda asla suçu bebeğe atmayın. “Kardeşin uyuyor onun için bugün parka gidemeyiz” açıklaması küçüğünüze bebeği suçlamak, başına gelenlerden onu sorumlu tutmak için fırsat verir. Onu bu sorumlulukların parçası yapmanız, kendisini yardımcınız gibi olarak görmesi, doğum öncesi yaşanan paylaşımı destekler.
Fakat bunlar kesinlikle onunla baş başa geçireceğiniz, sadece ikinize ait zamanın yerini tutmayacaktır. İster istemez önceleri tamamen ona ait olan zamanın bir kısmı artık bebeğe ayrılır. Bu gerçeği onunla konuşmalı, yalnız onun değil bebeğin de bazen beklemesi gerektiği anlamına geldiğini söylemelisiniz. Gün içinde küçüğünüzle ilgilendiğiniz bir anda bebek ağlamaya başlarsa hemen her şeyi bırakıp bebeğe koşmak yerine yüksek sesle bebeğinize “Şu anda ablanın ayakkabısını giymesine yardım ediyorum. Birazdan yanına geleceğim.” diyebilmelisiniz. Bu sayede küçüğünüz öncelik sırasında hep bebek başı çeker düşüncesine kapılmaz.
En çok destek tam da bu zamanda verilmelidir.
Unutmayın ki bir annenin en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemlerden biridir bu dönem. Bebeğin her türlü ihtiyacı için her an onun yanında olmak istemeniz son derece doğaldır. Ancak küçüğünüzün de özellikle bu dönemde sizin ilginize çaresizce muhtaç olduğunu ve bu ilgi için kendini rekabet etmek zorunda hissettiğini aklınızdan çıkarmayın. Her ikisine de ilgi gösterebilmek için destek almaya açık olun. Anneniz, kayınvalideniz, eltiniz, komşunuz bebeğin altını değiştirmek veya onu uyutmak istiyorsa siz de bu zamanı küçüğünüzle geçirme fırsatı olarak değerlendirin. Zaman zaman onları arayıp destek istemekten kaçınmayın. Bu yeni dönemde babayla geçirilen zamanın daha da kıymetli hale geldiğini unutmayın. Sizinle birebir geçirdiği kıymetli paylaşımın bir kısmını babanın üstlenmesine izin verin. Eşinizden bunun için özellikle destek isteyin.
Bebekçe hareketlerin çokça ilgi gördüğünü, alkış aldığını gören küçüğünüz bir anda bebekliğine dönerse şaşırmayın. Kardeşi için hazırlanan mamalardan yemek, onun yatağında uyumak isteyebilir. Onu anlayışla karşılayın, bir süre bunları denemesine izin verin. Göreceksiniz bu hevesler çok kısa sürecektir. Unutmayın ki artık yürüyebiliyor ve hatta konuşabiliyor da olsa küçüğünüz de hala bebek. Yeni gelen kardeş onun küçücük dünyasında büyük bir değişimin başlangıcı. Bu süreç boyunca ona karşı son derece anlayışlı, sabırlı ve her şeyden önemlisi sevgi dolu olmak; onun, sizin için ne kadar özel olduğunu anlamasını, iç dünyasında huzur ve güveni yaşamasını mümkün kılar.