Önemli Noktalar
- Disiplin gerekli olduğunda, bir hayat kuralını takip edebilmek ve optimal insan gelişimini yöneten kurallara tabi olmaktır.
- Bir birey kendi dürtülerini ve isteklerini kontrol etme kabiliyetine sahipse iç disiplinini sağlamıştır.
- Bir çocuk, ancak kendi dürtüleri ile hareket ediyorsa ve diğerlerinin isteklerinin etkisi altında kalmadıysa özgür davranabilir.
- Disiplin hem organizasyon hem düzen yoluyla ve hem de rehberin çocukla iletişimi yoluyla başarılabilir.
Gelişimimiz için iyi olan şeyleri yapmak disiplin gerektirmektedir. Disiplin gerekli olduğunda, bir hayat kuralını takip edebilmek ve optimal insan gelişimini yöneten kurallara tabi olmaktır. 0-3 yaşta çocuklar için Montessori uygulamalarının temellerini atmakta çok önemli bir rol üstlenmiş olan Dr. Silvana Motanaro disiplini, “öğrenmeyi seven, bu yüzden bilgi/deneyim sahibi olan bir kişiyi takip etmeye karar veren ve disiplin arayan kişi” anlamına gelen ve kökeni “disciple, Latince discere” sözcükleri olan bir kavram olarak tanımlamaktadır. Bu karar, öğretmenini seven, takip eden ve dinleyen bir kişi haline gelme isteğini yansıtmaktadır.
Bir birey kendi dürtülerini ve isteklerini kontrol etme kabiliyetine sahipse iç disiplinini sağlamıştır. Bu durum, kişinin iç öğretmenini takip etmek suretiyle kendisine egemen olmasıdır. Bir çocuk, ancak kendi dürtüleri ile hareket ediyorsa ve diğerlerinin isteklerinin etkisi altında kalmadıysa özgür davranabilir. Çocuklarımız, üç yaş öncesinde iç öğretmenini takip edecektir. Çevreye adapte olmak için her şeyi yapması gerektiğini hissedecektir. Bu dönemdeki minik çocuklarımız sinir krizine girdiğinde, kendi hayatı için savaşmaktadır. Bizlere kendini ispatlayabilmek, birey olarak tanınmayı istemek ve bir şeyi yapma hakkı için savaşmaktadır. Çocuklarımız ancak üç yaşından sonra ebeveynine/öğretmenine itaat edebilmektedir. Dolayısıyla üç yaş öncesinde yetişkinden gelmesi gereken doğrudan talimatlar olmaksızın, çocuğumuzun kendi dürtülerini kontrol etmeyi öğrenebileceği çevreyi oluşturmak bizlerin yani yetişkinlerin görevidir.
Disiplin hem organizasyon hem düzen yoluyla ve hem de rehberin çocukla iletişimi yoluyla başarılabilir. Eğer bir çocuk diğer çocuklara zarar verici şeyler yapıyorsa (örneğin ısırma, vurma vb.), bu çocuğun karşılanmamış bir ihtiyacı olduğu anlamına gelmektedir. Ebeveyn, çocuğun bu ihtiyacını anlamaya çalışmalıdır. Çocuğun duygularını anlaması ve farklı şekillerde ifade edebilmesi için destek vermelidir. Bazen gerektiğinde de çocuğun enerjisini başka bir şeye yönlendirmelidir. Gerekirse çocuğa başka bir şey verebilir ve ona “buna dokun, çünkü arkadaşın ona dokunmandan hoşlanmıyor” diyebilir.
Isırdığında, bunu çocuğunuza göstererek “ısırmak acıtıyor, arkadaşını ısırmamalısın (doğrudan ve kesin olarak), bunu ısır, çünkü arkadaşının canını yakıyorsun.” diyebilirsiniz. Şayet ısırılan çocuğun ebeveyni iseniz çocuğunuza, arkadaşına kendisini ısırmasını istemediğini söylemesini öğretebilirsiniz. Tepkiniz diğer çocuğu kötülemek, arkadaş olmamalarını söylemek ya da sende ısır/vur gibi istenmeyen davranışlara sevk etmek olmamalıdır. Ancak çocuğunuza kendisine istenmeyen davranışlar yapıldığında buna “hayır” demesini öğretmek önemlidir. Canın acıtılması gibi durumlarda, kendisine istemediği şeylerin yapılmasına izin vermemesini aktarmak gereklidir. Okul ortamlarında her iki çocuğu da yönlendirmek öğretmenin görevidir, böylece her iki çocuk da mutlu olacaktır. Öğretmenlerin, çocukların ihtiyacının karşıladığından emin olmaları ve bu tür konularda aile ile el ele çalışmaları gerekmektedir.
Montessori felsefesi çocukların istedikleri çalışmaları istedikleri sürece yapabilmelerine fırsat tanır. Felsefeyi yakından tanımayanlar bu yaklaşımın fazla serbestiyetçi olduğunu düşünebilirler. Ancak Maria Montessori “The Absorbent Mind (Emici Zihin)” kitabında “Çocuklar bizim okulumuzda özgürdür dediğimizde, organizasyon gereklidir, diğer okullarda olandan daha detaylı bir organizasyon gereklidir, böylece çocuk çalışmak için özgür olabilir” der. Kısaca özgürlük ancak doğru ortam hazırlanıp da gerekli sınırlar ortamın içine entegre edildiğinde anlamlıdır ve gelişime katkıda bulunur.
Yazan ve Derleyen:
Funda Güngör Akpınar, Montessori Eğitmeni, Association Montessori Internationale Özel Mutlu Panda Montessori Anaokulu Kurucusu