Önemli Noktalar
- Üç yaşın altındaki çocuklar hayatın gücüne karşı itaatkârdır.
- Buna uygun olarak, üç yaşından önce çocuklarımız yetişkine itaat edemezler, onlar, iç öğretmenlerine itaat ederler.
- Çocuğun iç öğretmeni onu her şeyi denemeye zorlar, onu her şeyi keşfetme ve deneme isteğine yönlendirir.
- Yetişkin çocuğu kendisi hakkında iyi hissettirmeli ve çocuğa saygı göstermelidir ki, çocuk yetişkine karşı güven inşa edebilsin.
- Ebeveynler olarak çocuğumuzun ihtiyaçlarını anlayabilirsek, çocuğumuzun keyifle itaat edeceği isteklerde bulunabiliriz.
İSTEK VE İTAAT
Öncelikle istek ve itaat birbiriyle fazlasıyla ilişkilidir. Aslında, itaat bir kişinin kendi isteklerini arıtması anlamına gelebilir.
Özellikle üç yaşın altındaki çocuklar hayatın gücüne karşı itaatkârdır. Hayatın bu gücü, onun organizmasını tüm potansiyelini gerçekleştirmeye zorlar. Bununla birlikte, üç yaşından önce çocuklarımız yetişkine itaat edemezler. Onlar, iç öğretmenlerine itaat ederler. Bu yaşlarda, yetişkin her şeyi çocukla birlikte yapmalıdır. Ancak amacımız çocuğumuza “bunu yap şunu yap” diye diretmek yerine iyi bir rol model olmaktır. Hatta onun huzurlu, güvenli ve geliştirici bir ortamda büyümesini sağlamaktır.
Özellikle iç öğretmeni anlamak çok önemlidir. Çünkü çocuğun iç öğretmeni onu her şeyi denemeye zorlar. Hatta onu her şeyi keşfetme ve deneme isteğine yönlendirir. Ancak yetişkinin görevi çocuğunun sınırlarını bilmek ve buna göre çocuğumuzu tehlikeli bir pozisyona sokmayacak sınırları koymaktır.
Dr. Montessori “The Absorbent Mind(Emici Zihin)” kitabında itaati üç dereceye ayırır:
- Çocuk bazen size itaat etmeye hazırdır, bazen değildir.
- Çocuk bazen size itaat etmeyi seçer, bazen itaat etmek istemez. Çocuk itaat etmesi gerektiğini bilir, fakat bunu yapmamayı seçer.
- Çocuk her zaman yetişkine itaat eder. Bunun olması için, güven ve saygı esasına göre itaat olmalıdır. Bu çocuk ve yetişkin arasındaki ilişkiye bağlıdır.
Çocuğun güven ve saygısını kazanmak yetişkinin görevidir. Yetişkin çocuğu kendisi hakkında iyi hissettirmeli ve çocuğa saygı göstermelidir ki, çocuk yetişkine karşı güven inşa edebilsin. Çocuğun kendisi hakkında iyi hissetmesini sağlamakla, çocuğa her istediğini vermek arasında ince bir çizgi vardır. Yetişkin sürekli çocuğu gözlemeli, herhangi bir şeyi göz ardı etmemelidir. Yetişkin bir şeyi göz ardı ettiğinde, çocuk yetişkinin bunu yapmasına izin verdiğini düşünür.
Çocuk içeriden hareket etmek, keşfetmek ve deneyimlemek için zorlanır. Yetişkinin görevi, sosyal bir ortam içinde bu gücün kendisini sağlıklı bir şekilde ifade edebilmesi için ortam hazırlamaktır. Yetişkinin böyle bir ortamı hazırlayabilmesi için, o çocuğun neye ihtiyaç duyduğunu ve ne yapmaya ilgi duyduğunu anlaması gereklidir.
Bulunulan ortam itaat etmeme veya itaate yönlendirebilecektir. Eğer beklenti çocuğun gelişim düzeyiyle uyumlu değilse, çocuk itaatsiz olarak değerlendirilmemelidir. Öncelikle ebeveynler olarak bizlerin bilinçli olmamız ve çocuğumuzdan beklentilerimizin gerçekçi ve zamanlı olması gerektiğini kavramamız gerekir.
Gözlem ve çocuğun ihtiyaçlarını anlamak gerekir.
Gözlem ve çocuğun ihtiyaçlarını anlama, itaatkâr çocuklara sahip olmanın en etkin yoludur. Eğer yapılması istenilen şey çocuğun yapmak istedikleriyle örtüşürse, küçük çocuklar (yürümeye yeni başlayan çocuklar) her zaman itaatkârdır.
Ebeveynler olarak çocuğumuzun ihtiyaçlarını anlayabilirsek, çocuğumuzun keyifle itaat edeceği isteklerde bulunabiliriz. Bu, çocuğumuzun itaatkâr olmayı tecrübe edebilmesine yardım edecektir.
Bir çocuğun başkasının isteklerine isteyerek itaat etmeyi seçmesi beş ile altı yaşlarından önce değildir. Grup için iyi olanı kabul etmek ve işbirliği yapmak deneyimleme ve alıştırma ister. O yüzden bu yaşlardan önce grup çalışmalarından ziyade bireysel çalışmalar ya da aktiviteler önde tutulur. Daha sonra ilkokulla birlikte grup aktiviteleri daha ön plana çıkarılabilecektir.
Son olarak çocuğumuzun doğru seçimi yapması ve doğru kararları alması için özgür olmasını sağlamak yetişkin olarak görevimizdir. Hiç kimse başkasına özgürlük veremez; hiç kimse başkasını disipline edemez. Bu kişinin içinden gelmelidir.
Yazan ve Derleyen:
Funda Güngör Akpınar, Montessori Eğitmeni, Association Montessori Internationale
Özel Mutlu Panda Montessori Anaokulu Kurucusu