Merhaba! Kidokit’le haftalık buluşmamıza hoş geldiniz.
Bu hafta size öncelikle bebeğinizin reflekslerinden bahsetmek istiyoruz. Bebeğiniz birçok refleksle doğmuştur. Refleksler, dışardan gelen uyaranlar sonucu verdiğimiz istem dışı fiziksel tepkilerdir. 0-6 ay reflekslerin baskın olduğu dönemdir. Refleks hareketler, bebeğinizin ilk bilgi edinme kaynaklarıdır; aynı zamanda kendilerini koruma, savunma ve kontrollü hareketlerini yapabilecek seviyeye gelene kadar yaşamlarını idame ettirme teknikleridir. Bebeğinizin kas ve sinir sistemi geliştikçe kontrolsüz refleksler yerlerini kontrollü hareketlere bırakacaklardır. İlk aylarda bebeğinizin yaşadığı deneyimler ve maruz kaldığı uyaranlar geçişin çok daha sağlıklı olmasına yardımcı olurlar. Nitekim refleksif hareketlerin doğru zamanda kontrollü hareketlere dönüşmemesi bebeğinizin gelişim sürecini olumsuz etkileyebilmektedir.
Haydi bebeğinizin sahip olabileceği bazı refleksif hareketleri tanıyalım…
Örneğin, emmek bebeğinizin daha karnınızdayken sahip olduğu bir reflekstir. Bazı bebekler ultrasonda emme pozisyonunda gözlemlenir. Dolayısı ile doğduklarında memeyi hemen bulup emmeleri de refleksif bir harekettir. Bebeğinizin emme, yutma gibi reflekslere sahip olmaları bu ilk dönemde yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olmaktadır. Ancak yine de meme emmek, kompleks bir iş olduğu için tecrübeye ve sizin yardımlarınıza ihtiyaçları olacaktır. Www.kidokit.com web sitemizde ”Emme, emzirme ve anne sütü” ne ilişkin detaylı yazılarımıza ulaşabilirsiniz.
Yeni doğan bebeğinizin elleri kapalıdır. Avuçlarında ve elinin tamamında yakalama refleksleri görülür. Avucunun içine küçük bir nesne dokundurulduğunda sıkıca yakalar. Uzattığınız zaman parmağınızı sıkıca tutmasının sebebi budur. (Eğer henüz denemediyseniz parmağınızı bebeğinize doğru uzatın ve minicik parmakların sizi kavrayışını hissedin.) Bebeklerimizin ve çocuklarımızın bize sıkıca sarılmaları kadar güzel az duygu vardır. Hele bir de bu kavrayışların yerini bilinçli ve sevgi dolu sarılmalar aldığında gerçekten tadına doyum olmaz. Bazen bebeğinizin tutma refleksi o kadar kuvvetlidir ki parmağınızı yukarı doğru kaldırdığınızda bebeğinizin de kendisini çekebileceğini düşünürsünüz. Ancak bebeğinizin bu refleks üzerinde herhangi bir kontrolü olmadığından elindekini bir anda bırakabileceğini bilerek dikkatli olmanız önemlidir. Bebeğinizin başka ne tür refleksleri olabileceğini merak ediyorsanız “Refleksler” isimli yazımızı okuyabilirsiniz.
Bebeğinizin kol ve bacaklarında ani hareketler ve duruş değişiklikleri gözlenir. Bebeğiniz önümüzdeki dönemde kol ve bacaklarını iterek, çekerek, vurarak vb. hareketlerle sürekli olarak kaslarını güçlendirmek için çalışmalar yapacaktır.
Bebeğiniz bazı refleksleri kendisini savunma amaçlı kullanır. Örneğin kendisine doğru gelen bir obje olduğunda başını çevirebilir ya da hareket etme çabasında olduğunu hissedebilirsiniz. Dördüncü haftadan itibaren artık boyun kaslarını kullanmaya başlayacak, çenesini ve başını kontrollü bir şekilde kaldırabilecektir. Bebeğinizle yapacağınız küçük oyun ve egzersizler gelişimini destekleyecek; gelişimi için gerekli uyarıları almasını sağlayacaktır.
Kidokit uygulamamızda doğumdan itibaren bebeğinizle yapabileceğiniz çok faydalı egzersizler bulacaksınız. Ayrıca değerlendirme sorularımızı yanıtladığınızda bebeğinizin gelişim özelliklerine göre hazırlanan günlük programları izleyerek her yaş aralığına ait gelişim özelliklerini ve kilometre taşlarını takip edebileceksiniz. Hala indirmediyseniz Kidokit’ i en kısa zamanda indirerek uygulamaya başlamanızı öneririz.
Bebeğim yeni dünyasına alışıyor!
Bebeğiniz doğumundan itibaren dokunarak, koklayarak, tadarak, duyarak ve gözleyerek yeni dünyasını keşfetmeye başlar. İlk doğduğunda sadece ışığı ve gürültüyü ayırt edebilir. Yüksek sese tepkide bulunur. Gözleri anne karnının loş ortamından sonra bu yeni parlak dünyaya alışmaya çalışmaktadır. Bebeğinizin gözünü açmakta ve alışma sürecinde zorluk çektiğini gözlemliyorsanız ona bu süreçte destek olmanız ve ışıkları biraz loş tutmanız iyi bir fikir olabilir. Önümüzdeki günlerde ışık düzenini kademeli bir şekilde normal aydınlık seviyesine getirebilirsiniz.
Bebeğim şaşı mı?
Bebeğiniz ilk haftasında gözlerini hiç açmamış ya da çok az açmış olabilir. Anne karnından farklı olarak aşırı parlak olan yeni dünyasına alışması biraz zaman alabilecektir. Bebeğiniz iki-üç haftalıkken gözüne yakın bir obje üzerine çok kısa süre odaklanabilir. Ancak her iki gözünü de aynı anda bir yere odaklayamayabilir ve şaşı gibi görünebilir. Şaşılık bebeklerde görülebilen ancak çoğunlukla altıncı aydan sonra kaybolan bir özelliktir. Altıncı aydan sonra hâlâ bir problem olduğunu hissediyorsanız doktorunuza danışmanız iyi bir fikirdir. Bebeğinizin bir objeyi görmesini istiyorsanız görüş alanı henüz kısıtlı olduğu için objeleri 30 ya da en fazla 50 cm’den uzakta tutmayın. Eğer bir obje göz hizasından dışarı çıkmışsa bu dönemlerde o obje onun için artık yok sayılır. Henüz onu hatırlamasını ya da arkasından bakmasını beklemeyin.
Bebeğimizin yeni dünyasına adapte olduğu bu dönemde yeni ve faydalı uyaranlarla karşılaşması gelişimini destekleyecek aynı zamanda da farklı alanlardaki gelişiminin daha dengeli bir şekilde olmasını sağlayacaktır. Gelecek haftaki buluşmamızda size bebeğinizin gelişiminin (özellikle duyusal ve bilişsel gelişiminin) ne şekilde olduğunu ve bu gelişimi desteklemek için neler yapabileceğinizi aktaracağız.
Sağlıklı ve güzel bir hafta geçirmenizi diliyoruz…