Anne sütü insan yenidoğanı için özel bir yemektir.

Dr. Silvana Montanaro, “Understanding the Human Being (İnsanı Anlamak)” isimli kitabında “Emzirme, insan ilişkilerinin başlangıcı ve gelecekteki herhangi bir sosyal hayatın temeli için besindir” demektedir. Ayrıca anne sütü ile sonraki ilişkinin modelini tecrübe ederiz. Emzirmek, anne ve çocuğun bir bağ oluşturmasına yardımcı olur.

Özellikle emzirmenin doğru bir zamanda başlanması ve sonlandırılması çocuğun bağlanma ve ayrılma sürecine adapte olabilmesi için konfor sağlar. Bu bağlanmayı etkileyen farklı şeyler bulunmaktadır:

-Ebeveynlerin beklentileri

-Bebeğin özellikleri

-Günlük etkileşimler (bebek ve ebeveynler arasında sürekli geri bildirim)

Diğer beslenme biçimlerine geçmenin doğru zamanlamasını anlamak için, çocuğu gözlemlemek çok önemlidir.

Emzirmek laktasyon ile başlar. Laktasyon, vücudun süt üretmek için hazırlanmasıdır ve hamilelik ile başlar.

Emzirme hazırlığı

Öncelikle hazırlık başarının anahtarıdır. Önceden hazırlık yapmak öncelikle güvenlik hissi verir. Hatta ebeveynlerin emzirme döneminde karşılaşacakları rahatsızlıklar, potansiyel enfeksiyonlar ve sonuçlarını bilmeleri ayrıca bunlara hazır olmaları gerekmektedir. Her ne kadar hamilelik süreci annenin sütünün olmasını tetiklese de bazen stres, fiziki ve psikolojik rahatsızlıklar; tecrübesizlikler sonucu anne sütünün azaldığı ya da gelmediği görülebilir. Süt yapımından hamilelikle ortaya çıkan hormonlar ve bir bu kadar da annenin beyni rol oynamaktadır. Ayrıca hazırlık dönemlerinde sütünüzün artması için başvurabileceğiniz yollar “Anne Sütünü Artırmak İçin” isimli makalemizde yer almaktadır.

Süt yapımından beyindeki hipofiz bezinden salgılanan prolaktin ve oksitosin hormonları sorumludur. Prolaktin hormonu memenin içinde bulunan süt salgılama hücrelerinden sütün salgılanmasını, oksitosin hormonu ise sütü meme ucuna doğru sağan kas hücrelerinin kasılmasını sağlar. Bebeğin anne memesini emmeye başlamasıyla birlikte prolaktin ve oksitosin hormonu devreye girer. Böylece sütün yapımı ve meme ucuna doğru ulaşması sağlanır.

Meme hazırlık evreleri

Evre 1:

-Meme büyür ve hazır hale gelir

-Plasenta, süt önleyici hormonlar üretir

Evre 2:

-Plasentanın atılması sonucu inhibe edici hormonların üretimi durur.

-Yenidoğanın emmesi prolaktin üretimini destekler. (Süt üreten hormon, emzirme lehine demektir).

Bebeğin memeyi tutması

Bebekler içgüdüsel olarak memeyi tutabilirler. Doğumdan sonra anne çocuğu karnında bırakırsa, bebek kendi kendine memeyi tutmayı deneyecektir.

Kolostrum

Kolostrum annenin ürettiği ilk süttür. Doğumdan sonraki 4-5 gün süresince üretilir. Kolostrum mekonyuma yardımcı olur. (Bebeğin ilk kakası; bağırsağının içindeki her şey mekonyum ile dışarı çıkar ve kolostrum onu daha kolay çıkarabilmesine yardımcı olur.) Kolostrumlar antikor açısından son derece zengindir. Emzirilen çocuklar alerjiye karşı daha korunaklıdır.

Bebeğiniz için anne sütünün farkı

İnsan sütünde şunları bulabiliriz:

  • Sistein ve Taurin proteinleri
  • Büyüme hormonu
  • %50 doymamış yağlar
  • İdeal mineraller
  • 10 kat daha fazla vitamin
  • Lactoferrin (demir emilimini mümkün kılan bir protein)

Anne sütüne ne kadar süre ihtiyaç vardır?

Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte öncelikle ortak görüş ilk altı ay boyunca annenin fizyolojik ve psikolojik durumu elverişli olduğu sürece bebeğin anne sütüyle beslenmesidir. Anne altı aydan sonra emzirmeye devam edebiliyor ise en azından bir yaşına kadar hatta mümkünse iki yaşına kadar emzirmeye yönelik görüş ve öneriler mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü iki yaşına kadar anne sütünün devam ettirilmesini öngörür. Bunun yanı sıra bazı akademik çalışmalar çocuğun bağımsızlığını kazanması sürecinde bir yaştan sonra emzirmenin artık gerekli olmayabileceğini savunurken;  bağımsızlığın ancak sağlıklı bir bağımlılık sürecinden sonra gerçekleşebileceğini savunan diğer ekoller ise çocuğun ihtiyaç duyduğu sürece emzirilmesinin daha faydalı olacağını belirtmektedir.

Öncellikle bir yıldan sonra çocuğun artık geçmişte olduğu gibi anne sütü ile beslenmeye gereksinim duymadığını savunan ekollerin öne sürdüğü sebepler şu şekilde özetlenebilir:

Fiziksel hususlar
  • Bebeğin ağırlığı vücudunun antikorların çoğunu ürettiği bir noktaya ulaşmıştır. Bağışıklık sistemi artık olgunlaşmıştır.
  • Yüz kemikleri zaten oluşmuş durumdadır.
  • Artık beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir.
  • Sindirim sistemi olgunlaşmıştır; diğer yiyecekleri sindirmek için gerekli enzimler mevcuttur.
Psikolojik Unsurlar
  • Artık kaşık tutma kapasitesine sahiptir ve kendi kendine yemek yiyebilmektedir.
  • Bağlanma ve ayrılma süreçlerinden geçmesi gerekmektedir.
  • Bağımsızlığını kazanması gerekmektedir.
  • Artık sosyal etkileşim için farklı ihtiyaçları bulunmaktadır.
  • Bu, aynı zamanda anneye de bağımsızlığını verir.

Bebeklerin iki yaşına kadar emzirilmesini öneren farklı yaklaşımlar ise bebeklerin özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek için koşullar elverişli ise ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesi ve mümkünse en azından 12 aya hatta 18-24 aya kadar emzirilmesini önermektedir.

Dolayısıyla elverişsiz bir durum yoksa bir yıldan sonra anne sütünün bırakılması anne ve bebek özelinde doğal bir süreçte gerçekleşebilir. Aslında Kidokit’te farklı zamanlarda sizlere aktaracağımız gibi bebek ve annenin bağ kurması kadar doğru zamanlarda birbirinden ayrılabilmesi de her iki taraf için daha sağlıklıdır. Öncelikle hatırlanması önemli olan konu şudur ki; her bebek biriciktir ve farklı zamanlarda farklı ihtiyaçları olabilir. Hatta bebeğin memeyi bırakma süreci de anne ve çocuğun kendi ritminde, ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleşmelidir. Yaş dolduğu için değil öncelikle bebeğin hazır olması ve annenin emzirebilme durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı zamanda emmenin kesilmesi, anne ile çocuk arasındaki bağın biteceği anlamına gelmez; doğru zamanda yapıldığında sadece sağlıklı bir şekilde farklı bir aşamaya geçiş sağlar.