Merhaba! Kidokit haftalık buluşmamızda tekrar beraberiz.
Bebeğiniz konuşmaya benzer bir taklitle mırıldanmaya devam etmektedir ancak artık bazı harf ve heceleri daha belirgin duyabilirsiniz. Örneğin “mama” ve “dada” dediğini duyma ihtimaliniz yüksektir. Bu kelimelere ve konuşma çabalarında onu destekleyip, mutlu bir şekilde karşılık verdiğinizde kendisini özel hissedecek; sizinle iletişime geçmek için çabalarını artıracaktır.
Mırıldanmalarımla aslında sizinle konuşuyorum… Bana kulak verin…
Artık bebeğiniz, ismini söylediğinizde döner ve size bakabilir. Bazı kelimeleri tanır, burun, ağız vb. daha önceden öğretmeye başladıysanız size gösterebilir. Aynı şekilde top, kaşık, bardak gibi daha önce duyduğu ve gördüğü objeleri kendisinden istenildiğinde verebilir. Bazı objelerin isimlerini söyleyemese de ilk heceleri ile söylemeye çalışabilir. Bu çabasında onu anlamanız ya da tamamlamanız çabasının boşa gitmediğini göstererek bebeğinizi cesaretlendirecektir. Çevresinde ilgisini çeken şeyleri işaret parmağıyla gösterip istemeye başlayabilir. Bazen sözcükler yerine semboller ya da ses taklitleri kullanabilir. Örneğin kediye “pisi” ya da “miyav”, trene “çuf çuf”, arabaya “düt” diyerek ve göstererek sizden isteyebilir.
Konuşan insanlar bebeğinizin çok ilgisini çeker ve onları dinlemeyi ve incelemeyi çok sever. Dil gelişiminde bebeğin karşısında canlı birisinin olmasının, dudak ve dil hareketlerini izlemesinin önemli olduğu vurgulanmaktadır. Örneğin bir dili televizyondan pasif bir şekilde dinlemek ile bebeğin karşısında ona doğru konuşan bir kişiden dinlemesinin, öğrenmesi açısından önemli farklar yarattığı söylenir.
Bebeğinizin beyin gelişiminde müzik ve yabancı dilin önemi
Size biraz son dönemde yapılan bazı araştırma sonuçları doğrultusunda bebeklerinizin hayatına müziği ve ikinci bir dili sokmanın faydalarından bahsetmek istiyoruz. Şayet imkânınız varsa bebeğinize örneğin ana dili İngilizce olan birisinin belli aralıklarla İngilizce kitap okumasını tavsiye edeceğiz. Pek çok dil terapisti şayet bebeğinizin doğduğu evde doğal ortamda iki dil konuşulmuyorsa (yani örneğin anne Türk, baba yabancı ise ya da tam tersi olan durumlarda) ikinci dilin bebeğinizin ana dilini öğrendikten sonra hayatına sokulmasını tavsiye etmektedir. Ancak küçük yaşta ikinci bir dil öğrenmenin beyin gelişimi açısından büyük faydaları olduğunu belirten birçok araştırma da mevcuttur. Bu konuda Patricia Kuhl’un tedtalks için hazırlamış olduğu konuşma bize çok önemli sonuçlar gösterir. (Şayet yeni üyemiz olduysanız https://www.ted.com/talks/patricia_kuhl_the_linguistic_genius_of_babies/transcript bağlantısını takip ederek bu konuşmayı dinlemenizi tavsiye ederiz. Konuşmanın altında Türkçe dilini seçebileceğiniz transkript opsiyonu da bulunuyor.) Mutlu ve üretken çocuklar yetiştirmek üzere yazdıkları “Beyond Intelligence: Secrets for raising happily productive kids” kitabında Dona Matthews, Ph.D. ve Joanne Foster, Ed.D. (Maalesef kitabın henüz Türkçe baskısı çıkmadı ancak İngilizce bilen takipçilerimize tavsiye edebiliyoruz.) son araştırmalarda, iyi tasarlanmış bir müzik eğitiminin, çocuk beyninin matematik ve dil merkezlerini geliştirdiği bulunmuştur. Yazarlara göre son bulgular, küçük yaşta müzik aleti çalan ve ikinci bir dil öğrenen çocukların beyinlerinde gri hücre sayısının arttığını gösteriyor. (Gri hücreler gerçek bilgi “işlemesi”nin yapıldığı hücreleri içeriyor.) North Carolina Müzik Araştırmaları Enstitüsü’nün profesörlerinden Donald Hodges ise, başka hiçbir şeyin müzik kadar beyinde fazla sayıda bölgeyi aktifleştirmediğini söylemektedir. Evet, anahtar burada… Gerek dil öğrenmenin gerekse özellikle müzik aleti çalmanın beyinde eş zamanlı olarak pek çok bölgeyi birlikte çalıştırdığı ve bu yüzden de beyin gelişiminde büyük etkisi olduğu görülüyor. Peki, biz bunları neden bu küçücük yaşlarda size anlatıyoruz? Elbette şu anda bebeğinize bir müzik aleti çalmayı öğretemeyeceksiniz. Ancak ağaç yaşken eğilir derler; müziği sevmek ve başka dillere ilgi duymakla ilgili tohumları daha bu günlerden atmanız mümkün. Bebeğinize şarkılar söylemeniz; birlikte müzik dinlemeniz, müzik eşliğinde hareket etmeniz, marakas gibi müzik aletleri ile ufak ufak ritimler tutmanız, ara sıra ana dili İngilizce olan birisini eve davet ederek bebeğinize kitap okuması gibi yapabileceğiniz pek çok aktivite bu tohumların atılmasını sağlayacaktır.
Motor Planlama ve el-göz koordinasyonunda yeni bir döneme giriyoruz
Bu dönemde ayrıca motor planlama ve el-göz koordinasyonu gelişmeye başlar. Objeyi eliyle sürüklemek ya da takip etmek bebeğinizin el-göz koordinasyonu açısından faydalı olacaktır. Motor planlama açısından örneğin basit bir parçayı ikiye ayırmak ve tekrar birleştirmek gibi aktiviteler çok faydalıdır. Bunu yapabilmek için, vücut tarafından gerekli uyaranları almak ve algılamak gerekir. Farklı boyutlardaki malzemeleri iç içe geçirmek, birleştirmeye çalışmak vs. bu uyaranları etkinleştirir. Bu açıdan iç içe geçen kutular, iki parçalı kolay yap-bozlar, sepet içine bir şey koyup-çıkartmak vb. etkinlikleri çocuklarımız keyifle yapar. Birçoğunu henüz başaramasalar da denemek bile onları bir o kadar mutlu ve meşgul eder!
Yeni deneyimlemelerin eksik olmadığı çok keyifli bir hafta geçirmenizi dileriz.